Zülkarney büyük iskender mi…Hayır
Büyük iskender bir pagan…Zülkarneyn ise muvahhit…
Zülkarney büyük iskender mi…
Dünya devleti mümkün mü evet…zülkarneyn bunu başarmış Kur’andan bunu anlıyoruz…kurtla kuzuyu bir sed yaparak kavgasız yaşatmış…Kurt adil mi evet ama kuzu o adaletten şikayetçidir Allah ikisinin de Allahı…Ekmel adalet Allahın adaletidir…Allahın adaleti zekatı farz kılar…zekat işte bir seddir Zülkarneynin seddidir zekat…çünkü Zülkarneynin seddi maddidir denilemez manevidir de denilemez…zıtların barışını sağlayan bir sed o…Kur’andan bunu anlıyoruz…iki boynz semboldur zıtların sembolü…Ahiret inancı da zekat gibi bir seddir denilse bu yorum yalnış denilemez…ahiret inancı ile zıtlar kavgasız yaşarlar….dünya devleti de kurulur…dinler arası diyaloğ değil İslam inancı ancak dünya devletine imkan oluşturur…secdesizle secdeli arasına sed gerekir zülkarney buna çözüm bulmuş bir lider…
Evet…Zülkarney zıtların arasına sed yaptı.kavgayı ve zararı kaldırdı.zarar önlenmez hal alacak kıyamet zamanı.İki boynuz zıtlardan sembol
Evet zülkarneyn kıssasının öğretileri çok…Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar.Aç-tok savaşı olacak kıyamet vakti.Zülkarneynin seddi yok olacak yani.Kısas diyecek aç da
Evet….Teyzesinin oğlu Hızır aleyhisselâmı kendisine vezir, ordusuna kumandan tâyin etti. Allahü teâlânın emriyle müminlerden meydana gelen ordusu ile ilk önce batıya yürüdü. Vardığı yerlerde kâfirleri hak dîne dâvet etti. İnsanlara iyilik ve ihsânlarda bulundu. İnanmayanlarla harp etti. Batıda meskûn (yerleşilmiş) yerlerin sonuna vardı. Artık karalar bitmiş denizler başlamıştı. Oraya vardığı sırada orada bir kavim buldu. Bu kavim kâfir olup vahşî hayvan derisinden elbise giyerler, denizin dışarı attığı balık cinsinden şeyleri yiyerek geçinirlerdi. Zülkarneyn aleyhisselâm bu kavmi, güzel muâmelede bulunarak hak dîne dâvet etti. Kavimden bir kısmı îmânla şereflendi bir kısmı ise îmân etmekten yüz çevirdi. Zülkarneyn aleyhisselâm inanmayanların üzerine yürüdü ve onları karanlıkta bıraktı. Onlar karanlıkta ne yapacaklarını bilemediler. Sonunda pişman olup tövbe ettiler ve Allahü teâlânın varlığına, birliğine inandılar.Zülkarneyn aleyhisselâm müminlerden kurduğu ordusu ile uğradığı her yerdeki bütün insanları hak dîne dâvet etti. Allahü teâlâya îmân ve ibâdete çağırdı. Îmân etmeyenler cezâlarını gördüler. Yaya olarak Mekke-i mükerremeye gitti ve haccetti. İbrâhim aleyhisselâmla görüşüp hayır duâsını aldı. Nasîhatlerine kavuştu. Daha sonra doğuya yöneldi. Güneşin ilk ışıklarının vurduğu en uçtaki kara parçasına vardı. Zülkarneyn aleyhisselâm orada, yer altındaki mahzenlerde yaşayan kavmi hak dîne dâvet etti. Daha sonra kuzeye bir sefer yaptı. İki dağ arasına vardı. O iki dağın yakınında oturan kalabalık bir kavimle karşılaştı. O kavmi de hak dîne dâvet etti. Kavmin pâdişâhı Zülkarneyn aleyhisselâmı iyilikle karşıladı ve hediyeler takdim etti. Bütün kavmiyle birlikte hak dîni kabul etti. Zülkarneyn aleyhisselâmın iltifatlarına kavuştu. Ye’cüc ve Me’cüc adlı kavimlerin zararından şikâyette bulundu. Zülkarneyn aleyhisselâm o kavimle birlikte Ye’cüc ve Me’cüc’ün zararından korunmak için sed yaptılar.
Zülkarneyn aleyhisselâm bir seferi esnâsında hiçbir dünyâ malı ve serveti olmayan, rızıklarını sebzeden temin eden bir kavme rastladı. Ayrıca bu kavimde herkes kendi mezarını kazar, her gün mezarını temizler ve ibâdetlerini burada yaparlardı. Zülkarneyn aleyhisselâm o kavmin hükümdarıyla da görüştü. Hükümdar kendilerinin dünyâya önem vermediklerini, âhireti hatırlamak için de ibâdetlerini mezarlarda yaptıklarını anlattı.
Zülkarneyn aleyhisselâm Allahü teâlânın yardımıyla, doğu, batı ve kuzeydeki bütün ülkeleri feth edip, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını yayma vazîfesini tamamladıktan sonra, askerine izin verdi. Kendisi Medîne ile Şam arasında Dûmet’-ül-Cendel denilen yerde insanlardan ayrıldı. Yalnız Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgul oldu.
Vefât etmeden önce yakınlarına “Ben vefât edince usûlüne uygun yıkayıp kefenleyin. Sonra tabuta koyun. Yalnız kollarım dışarda sarkık kalsın. Hazînelerimi de katırlara yükleyin” diye vâsiyette bulundu. Söyledikleri aynen yapıldı. Az bir zaman sonra da vefât etti. Mekke’ye veya Mekke civârındaki Tehâme Dağlarında bir yere defn edildi.(ansiklopedi)