Yeni bir deneysel araştırmada burun yoluyla uygulanan zayıflatılmış canlı virüs aşılarıyla umut veren neticelere ulaşıldı (1).
Hastalardan elde edilen SAES-CoV-2 virüslerden burun sıcaklığı olan 33-35 derecede normal olarak çoğalan ama 37 derecede yani akciğer sıcaklığında kopyalanma kabiliyeti olmayan bir suş (A50-18) elde edildi.
Hamsterlerde yapılan deneylerde bunların vahşi virüs gibi akciğer lezyonu veya kilo kaybı yapmadıkları tespit edildi.
Bu yeni virüsle geçirilen enfeksiyonun vahşi suşun yol açtığı enfeksiyonu önleyebildiği gösterildi.
37 derece sıcaklıkta kopyalanma hususiyeti olmadığı gösterilen, A50-18 türü virüslerden hazırlanan ve burun yoluyla uygulanan aşının vahşi virüse karşı yeterli miktarda nötralizan antikor oluşturduğu gösterildi.
Bu neticeler, A50-18 suşunun SARS-CoV-2’ye karşı umut veren bir canlı zayıflatılmış aşı adayı olabileceğini göstermektedir.
Koronavirüs genomu iki büyük poli-proteini (ORF1a ve ORF1ab) kodlayan birçok open reading frame (sıçrayan genler) ile 4 yapısal protein yani spike (S), zarf (Z), membran (M) ve nükleokapsit (N) proteinlerini ihtiva eder.
Bugün uygulanmasına başlana aşılar virüsün S proteini veya bunun reseptöre bağlanan kısmını (RBD) hedef alır.
Canlı aşılar nasıl hazırlanır?
Zayıflatılmış canlı virüs aşıları çeşitli deneysel metotlarla geliştirilebilir.
Bunlardan heterojen adaptasyon, insan hücrelerinde kolayca çoğalamayan zayıflatılmış virüsleri izole etmek için geleneksel bir stratejidir.
Mesela, kızamık virüsü AIK suşu koyun böbrek hücre dizilerinde, kızamıkçık virüs aşısı suşları tavşan böbrek hücre dizilerindeki pasajlarla elde edilmiştir.
Sıcaklığa hassas virüsler düşük sıcaklıklarda çoğalabilirler ama vücut sıcaklığında çoğalamazlar.
Bu araştırmanın eksik tarafları
Bu aşı nazari bakımdan mükemmel görünüyor.; tabii enfeksiyon taklit edilmiş oluyor.
Bu sebeple de…
BİR: Buruna uygulandığı için lokal bağışıklık sağlaması gerekir.
İKİ: Virüs olduğu gibi verildiği için herhangi bir yerinde oluşan mutasyonun aşının etkinliğini değiştirmesi beklenmez.
Bu çalışmada sadece antikorların ölçülmesini ama lokal ve hücresel bağışıklıkla alâkalı hiçbir değerlendirme yapılmamış olmasını anlayamadım.
Bağışıklıkta hem hücresel hem salgısal IgA’ nın çok önemli rolleri vardır (2, 3, 4).
Gelelim neticeye
Koronavirüs salgını ancak burun yoluyla uygulanan aşılarla önlenebilir.
Bunun için inaktive virüslerle hazırlanan aşılardan daha evvel bahsetmiştim (,5,6).
Hastalık yapma hususiyeti olmayan “zayıflatılmış” ama canlı virüslerle hazırlanan aşı nazari bakımdan en ideal aşıdır ama bunların insanlar üzerinde nasıl sonuç vereceği ancak klinik çalışmalarla gösterilebilir.
Bu tür aşıların üretiminde çok daha sıkı emniyet tedbirleri icap etmesi yanında bu virüslerin patojenik virüslere dönüşme potansiyelleri de vardır.
Kaynaklar:
1. https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.02.15.430863v1.full.pdf
2. https://stm.sciencemag.org/content/13/577/eabf1555
3. https://www.nature.com/articles/s41590-021-00870-z
4. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.02.05.21251067v1
5. https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/01/12/yazilar/tip-yazilari/kovid-asisi/burun-yoluyla-uygulanan-asinin-hayvan-deneyleri-iyi-sonuc-verdi/
6. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/12/27/independent/koronaviruse-karsi-buruna-uygulanan-asilar-umut-veriyor/