Zaruret nesh sebebidir…
Zaruret ne mi…kişiyi dinî yasakları ihlâl etmekle karşı karşıya bırakan ve ancak bu şekilde savuşturulabilen ciddi özür/mazeret halidir…
Domuz eti ayetle haram kılınmış ama zaruret nesh eder o haramı o ayeti…ölmemek ehven-i şerdir…ehveni şerri seç…
Evet..boy abdesti alması gereken kişinin su mevcut olsa bile hasta olmaktan, ölmekten ya da susuz kalmaktan korkması durumunda teyemmüm yapmasına imkân tanınmıştır (Müsned, V, 2)yani Zaruret nesh sebebidir…
Baba anneler çocuğa sopa atılmasın derler gelinlerine gelinler “sopa cennetten çıkmadır”derler…denge noktası için evde hem baba anne hem de gelin gerekir…Çocuk sobada elini yakar değilse…diliplinsiz yetişir çocuklar…eğitimsiz yetişir…ehveni şerri seç…ehven-i şerre karşı çıkanlar da olur ama denge noktasında birleşirler…denge noktası arayışıdır hikmetliyi arayıştır bu nesh işi…evet…Zaruret nesh sebebidir…
Evet..Hadislerde de zaruret hali sayılabilecek cüzi olaylarla ilgili hükümler açıklanmış, bu çerçevede dinen yasaklanan gıdaların savuşturulamaz açlık tehlikesi karşısında mubah olduğu belirtilmiş, ölümle tehdit edilen sahâbîlerin, kalben tasdikte bir tereddüt bulunmaması şartıyla bu tehdidi ortadan kaldırmak için dinden çıkma sonucu doğuran sözler söylemelerinde bir sakınca olmadığı beyan edildi
Evet…Şirk inanç kaymasıdır…ilahlık yüklemedikçe puta dönüşmez para…Vasıtaya zaruretten kıymet vermek HAKİM sıfatı gereğidir
Evet…Zaruretten dolayı ateşe karşı namaz kılsak farklı kimya yüklemedikçe ateşe ateşe tapınmış olunmaz…veya bir resme…
Kilise farklı kimya verdiler hz İsaya…”Falanın yüzü suyu hurmetine desek farklı kimya vermesek muhabbet bağı kursak şirk olmaz..
Evet…emanetçiyim diyenlere müşriksin demek kesinlikle art niyet taşır…çünkü…Allahta yok olmak Rakip ve denk olmamaktır.secdeliliktir.aynalıktır.emanetçiliktir.emanetçiliğini bilmesidir
aşk yokluktur…
Evet…Hangi amaçla yaklaşırsan varlığa onu bulursun…para ve dünya nimetleri Allaha rakipliğe kullananda zararlı.secdeliye faydalı…
Evet…Bende esmaya sahiblik yok kendini bilen Rabbini bulur…Esmanın kaynağı ben değilim.Her aynada kaynak Allah.emanetçiyiz yani
Evet…Kur’an’da da Allah’ı inkâr etmeye zorlanan müminlerin, kalben tasdiklerinde bir tereddüt bulunmaması kaydıyla bu tehdidi savuşturmak için sırf dille istenen sözü söylemelerinde bir sakınca bulunmadığı ifade edilmiştir (en-Nahl/106)
Evet…ehven-i şer ilkesini yasaklamayalım…yobazlık bu…zeka tutulması bu…Nesh et bir çok fetvayı sık sık…ve ayeti ve de hadisi…evet…Ev kredisi alma diyen HOCA sen de devletten aylık alma..Çünkü devlet zinadan içkiden …vergi alıyor. EHVEN-İ şer olanı yasaklama…
Evet…Para düşmanı olma bu zarurettir…devletin yıkılır parayı sevmezsen…günümde para devletleri var…Holdink devlete Vakıf devlet ancak galib gelir.Para devlettir.Habilliğe de Kabilliğe de elzem …para köledir parasızın ise canı köle…canı olan canını parası olan parasını devlete bağışlar VAKIF devlettir devlet islamda…değilse holdink devletlerle başa çıkamayız…silahlanamayız yeterince ve yıkılırız…yıkarlar bizi…
Evet…günümde İngiliz devleti holdink devlettir…Tarih der ki yağlı ekmeğin yoksa Kerbelada şehit olursun Elinde Asa yoksa Musa olamazsın…
Hiç bir peygamber vakıf devletten geçinmedi…ama vakıf kurdular hepsi…kimi demirciydi..kimisi marangozdu peygamberimiz de tacirdi…ama Vakıf kur ve devletin çekirdeği gibi olsun bu vakıf… gerekli insan ve devlet elemanı ve de ordu yetiştirsin bu vakıf…
Evet…Zaruret düşüncesinin fikrî arka planı ne mi… İslâm dininin temel amacı dünya ve âhiret mutluluğunun sağlanması olduğundan birey ve toplum yararının gözetilmesi, zararların engellenmesi ve giderilmesi de dinin genel amacı dahilindedir…
Evet..Zaruret nesh sebebidir…dini hükümlerin uygulanmasını isteyip herhangi bir hoşgörü gösterilmemesi dinin genel maksadına aykırıdır. Çünkü din hayatı zorlaştırmak ve güçlük çıkarmak gibi bir amaç gütmez. Özür hallerinin dikkate alınmaması hukukun nihaî gayesini teşkil eden adalete de aykırıdır.
Evet…zaruret teknik anlamda meşakkat, sıkıntı, tehlike, korku gibi özür hallerinin dinî-hukukî bir yasak normu ihlâl edilmeden savuşturulması mümkün olmayacak bir düzeye ulaşmasını ifade eden bir mahiyete sahip olmakla birlikte ilk dönemlerden itibaren zaruretin gerekçe olarak gösterildiği hükümler gözden geçirildiğinde zaruretin bu seviyede olmayan sıkıntı ve zorlukları da ifade edecek biçimde daha geniş bir kullanıma sahip olduğu görülür. Sıkıntılı ve meşakkatli durumlarda binit üzerinde farz namaz kılmanın câiz kabul edilmesi, korku, yağmur, soğuk, karanlık gibi hallerde namazı cemaatle eda için camiye gitmemenin uygun görülmesi, nüfus yoğunluğu sebebiyle bir yerleşim biriminde birden fazla camide cuma namazı kılınması…caizdir…
Zaruretle ilgili cevazlarla ilgili eksik bilgili hocalar…”Ölmüyorsan Krediyle ev alamazsın” dediler ah hocalar…ah…RAHMETE engel oldunuz…Faizin günümde ölçüsü bile yok…Haramlığı kesin ama ölçüsü binlerce hangisini ölçü alalım altını mı türk lirasını mı gümüşü mü…
Evet…şartları tek bir maddede toplamak mümkün… O da, haram işlenmeyip temel hükümlerde ısrar edilmesi halinde telâfisi mümkün olmayacak şekilde ağır bir zararın ortaya çıkacağının kesinlik kazanmış olmasıdır. İman ve tasdik yönüyle kalbinde herhangi bir tereddüt bulunmamakla beraber karşı konulmaz tehdit yüzünden sırf diliyle küfrü gerektirecek bir söz söylemenin, yine ikrah veya açlık dolayısıyla içki içmenin, meyte veya domuz eti yemenin, hastalıktan ötürü ihram yasaklarına riayet etmemenin câiz olması
Evet…Zaruret nesh sebebidir…
Evet…Zaruret halinde haramı işlemek kural olarak mubah duruma gelir. Ancak bazı durumlarda haramı işlemenin dinen gerekli olması da mümkündür. Bu noktada fıkıh âlimlerinin görüşleri, “Zaruret, dinen ve hukuken haram kabul edilen şeydeki haramlık vasfını ortadan kaldırır ve onu normal şartlarda mubah olan bir nesne/fiil konumuna mı getirir, yoksa sadece o haramın işlenmesi sebebiyle meydana gelecek günahı mı bertaraf eder?” sorusu etrafında yoğunlaşır. Çoğunluğun görüşü zaruret halinde nesnedeki haramlık vasfının kalktığı, buna bağlı olarak da artık günahtan söz edilemeyeceği şeklindedir. Bu yaklaşıma göre zaruret halinde domuz eti yemek normal şartlarda usulünce tezkiye edilmiş sığır eti yemek gibidir. Hatta kişi bunu yapmaz ve ölürse günahkâr sayılır (Gazzâlî, I, 99)
Evet…Ârızî ve istisnaî bir hal sebebiyle haramın işlenmesi mubah veya vâcip hükmünü alsa da zaruret miktarının aşılmaması şarttır. Bu seviyenin üzerindeki kullanım ve yararlanmalarda haram hükmü devam eder. Buna göre zaruret halinde, dinen yenilip içilmesi haram olan gıdalar ancak hayatta kalmayı mümkün kılacak ölçüde mubah olur; meselâ boğazda düğümlenen lokmayı indirecek ölçüde içki içilebilir, vücudun mahrem bölgelerinden sadece tedavinin zorunlu kıldığı kısımlar doktora gösterilebilir…
Evet…Zaruret nesh sebebidir…Yobazlaşma eksik ilimlisin ey hoca…hastalık kimyası yönüyle kutsal değildir ama sabırla bileşimi onu kutsal kılar…Adam bir ev alsın banka kredisiyle bile olsa…ileride imkan bulsun çocuğunu okutmaya…evden eve okuldan okula dolaşmasın çocukları…Kimyasında kutsallık olmayan hastalığı kutsal gösteriyorsun ama ev kredisini bileşimin parçası da etsek haram diyorsun…hilecisin be hoca….
Evet…Zaruret nesh sebebidir…