Zamların ardı arkası bitmek tükenmek bilmiyor. Nerede duracağını da kimse bilmiyor. Gittiğimiz AVM’ler vs.lerde fiyatlar önceki alışveriş yaptığımız günden daha artmış olarak karşımıza çıkmakta. Bu da dar gelirli insanlar için çok üzücü ve zorlayıcı bir durum olmakta.
Zamların çeşitli nedenleri vardır. Maliyetlerin artması, nakliye vs. gibi ama son günlerdeki zamlar hiç öyle bir maliyet artışına endeksli gözükmüyor. Çünkü yüz liraya aldığımız bir mal yüz otuz lira olmuş, yani %30 zam gelmiş. Bu zam çok kısa zaman aralığında gerçekleşti. Özellikle bir üründe ben bunu fark ettim. Çünkü sürekli aldığım bir ürün bu. Yani bu kısa sürede maliyetler % 30 arttı mı?
Asgari ücret artışını duyan iş yerleri mallarına hemen zam yapmayı bir adet haline getirmiş durumda. Daha asgari ücretin miktarı bile belli olmadan, daha asgari ücretli yeni maaşını almadan nasıl böyle bir artışı bu insanlara reva görüyorsunuz. Kanaat denen bir duygu var. Kanaat duygusu bu zor dönemde hiç devreye girmeyecek mi?
Zamlar olduğu sürece maaşlara zam yapılsa ne olur ki. Önemli olan alım gücünün korunması. Zam furyasını fırsat bilen işyerlerinin sıkı sıkı denetlenmesi lazımdır. Denetleme vardır ama belli ki daha da artırılması gerekmektedir. Çünkü dar gelirli insanlarımızın durumları her geçen gün daha kötüye gitmektedir.
Hakkınca verilmeyen, fazla verilen zamlar kul hakkına girmektedir. Bu dünyanın bir de öbür dünyası vardır. Bu arada tabii ki her işyerini aynı kefeye koymakta yanlıştır. Hak hukuk gözeten vicdanlı insanlarımız tabii ki çoğunluktadır. Ama diğer türlü sisli havayı fırsata dönüştürenlerin akıllarını başlarına almaları gerekmektedir.
Biz vatandaşlar olarak bu zamların bir an önce durmasını veya azaltılmasını istiyoruz. Onun için “Zamlar Yeter” diyoruz.