Yurtdışında çalışan işçilerimiz ve mukim vatandaşlarımız Yüksek Seçim Kurulu kararı karşısında “bir kere daha” şok oldular. Derin düş kırıklığı, hayal-i sukut ve hüsrana uğradılar. Çok acı bir durum bu. Çünkü Recep’ten yana ümitleri vardı. 1986’dan bu yana “oldu, olacak” diye beklenen; her seçim çilesi ve ıstırabına katlandıkça, teselli bularak hayal ettikleri, bir gün elbet “Türk Elçilik ve konsolosluklarında sandık kurulması” ümidi suya düştü…
OYSA, HUKUKEN YOL AÇILMIŞTI!..
Hatırlanacağı üzere: “Yurt dışında bulunan ve seçmen kütüğüne kaydolmadıkları için 1986 yılına kadar oy kullanamayan Türk vatandaşlarının seçme haklarını kullanma (seçilme değil) konusunda yaşadıkları bu sıkıntıya çözüm getirilmesi amacıyla;, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 94 üncü maddesine 28.03.1986 gün ve 3270 sayılı Kanunla II nci fıkra eklenmiş ve anılan fıkranın (a), (b) ve (c) bentleri ile bu seçmenlerin gümrük kapılarında oy kullanmalarına imkân sağlanmış” idi. Daha sonra, bu kişilerin seçme haklarını anayasal güvenceye bağlamak bakımından TC Anayasası’nın 67. nci maddesinde 23.07.1995 tarih ve 4121 sayılı Kanunla değişiklik yapılarak “yurtdışındaki Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.” hükmü eklenmiştir.
Ancak bu sorunu halletmeye yetmemiş ve yeni düzenleme zarureti hasıl olmakla;
“Seçim mevzuatının Anayasaya uyumunun sağlanması için 13.03.2008 tarih ve 5749 sayılı Kanunla, 298 sayılı Kanuna;, yurtdışı seçmenlerinin oy verme yöntemlerini ve genel ilkeleri belirleyen 94/A, mektupla oy vermeyi düzenleyen 94/B, sandıkta oy kullanmayı düzenleyen 94/C, elektronik ortamda oy kullanmayı düzenleyen 94/D ve gümrük kapılarında oy vermeyi düzenleyen 94/E maddeleri eklenmiş, 94 üncü maddenin II. fıkrası ise yürürlükten kaldırılmıştır. Sonra Anayasa Mahkemesi 29.05.2008 gün ve 33/13 sayılı kararıyla, 298 sayılı Kanunun 94/A maddesinde geçen “mektup” sözcüğü ile “mektupla oy vermeyi” düzenleyen 94/B maddesini Anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir.
ŞU HALE NAZARAN
298 sayılı Yasanın 94/A-1 maddesi “Yurt dışı seçmenlerinin; Sandık, gümrük kapıları veya elektronik ortamda oylama yöntemlerinden hangisini göre oy kullanacaklarına; yabancı ülkenin durumuna göre Dışişleri Bakanlığının görüşünü alarak Yüksek Seçim Kurulu karar verir” hükmünü amir bulunmaktadır. Bu, 1986 yılında başlayan bir sürecin, 1995’de tahkimi ve nihayet 2008’de vuzuha kavuşturularak uygulanabilir hale getirilmesinin son aşamasıdır.
Yani TBMM (Milli irade) ve İcra 1986-2008 sürecinde bu yolu açmış ve Gurbetçilere “ikamet ettikleri ülkede” seçim sandığı kurma imkânı sağlamıştır. Gerisi cari hükümet, ilgili bakanlık ve Yüksek Seçim Kurulu’nun vazifesidir. Mevzuat tamam olduktan sonra geriye ne kalır ki? Çalışmak, uğraşmak, üstesinden gelmek ve uygulamayı kotarmak!..
Ama hayret ve dehşet verici bir hakikat ki, “buna rağmen” ne yazık ki olmamış..
Gurbetçi meseleyi “hukuki yetersizlik” sanıyor; yeteneksizlikten olduğunu bilmiyor.
VE BURUK BİR TEŞEKKÜR!…
“… Mustafa Nevruz Bey; Her şeyden önce konuya göstermiş olduğunuz yürekten ilgi ve uğraşınız için çok teşekkür ederim. Size minnettarım. YSK’nun kararına şaşırmadım. Ne yazık ki; yurtdışında yasamak zorunda bırakılmış, Türkiye sevdası ile yanıp tutuşan buradaki yurttaşlarımızın, Türkiye´de güçlü bir lobisi halen oluşamadı. Gurbetçi Türk´ün TBMM´de politika yapması istenmiyor ve de alaturka siyasetçilerimizin isine de gelmiyor. 23 Temmuz 1995 günlü TBMM oturumunda, Anayasamızın, bizlerin yurtdışından oy kullanabilmesi için, değiştirilen 67 ve 68. maddeleri ile ilgili uyum yasaları, halen çıkartılmış değil. Konu sürekli sürüncemede bırakıldı. Konu ve karar üzerinde gerekli ve güçlü ajitasyon yaratıcı yayınların ve çalışmaların yapılması gerektiği inancındayım. En içten sevgi ve muhabbetlerimle saygılar sunarım.” Remzi UYSAL – 02 Mart 2011, turgem ( ) yahoo.de, uysalremzi ( ) yahoo.de