Eğitimci, tasavvufçu, kanaat önderi (1322 / 1906- 7 Ocak 2002) Şeyhzade lakabıyla ünlenmiş olmasına rağmen, kendisi Büyük Şeyh Hacı Ahmed Efendi’nin torunu ve beşinci oğlu Abdullah Arif Efendi’nin büyük oğludur.
Yozgat’ta yetişen velilerdendir. Babası eşraftan Süleyman Efendi’dir. Yaklaşık 1188 (m.1774) yılında Yozgat’ta doğmuştur. 1314 (m.1897) yılında 123 yaşında aynı ilde vefat etmiştir.
Küçük yaşta babasını kaybetmiş; çocukluğu, amcaları ve dayılarının himayesinde geçmiştir. İki çocukla dul kalan anneleri Hafize Hanım daha sonraları kayınpederi olacak olan amcazadesi Müderris İ. Ethem Efendi ile evlenerek, onun himayesine girmiştir.
Şeyhzade Ahmed Efendi, küçük yaşta Cevheri Ali Efendi Medresesi’ndeki mahalle mektebinde tahsil hayatına başladı. Ali Efendi ve Derviş Efendi Hocalarından feyiz ve ilk derslerini aldı. Sultani’de orta okula başladı. Yozgat’ta Demirli Medrese’de açılan Darü’l-Hilafe Medresesi’nin İptida Hariç üçüncü sınıfına kadar burada okudu. Bu okulun kapatılmasından sonra tahsiline devam etmek üzere İstanbul Daru’l-Hilafesi üçüncü sınıf imtihanlarını verip, bir üst bölüm olan İptida Dahil birinci sınıfına devam etti.
Bu sınıfta iken, okuduğu okullar lağvedilmiş, aynı yıllarda açılan İstanbul İmam Hatip Okulu son sınıfına kabul edilerek, devam etmeye başladı. Bu sırada tutulduğu bir hastalık dolayısıyla ameliyat olup, uzun süreli istirahat aldığı için, okuldan tasdiknamesini alarak Yozgat’a dönmüştür.
İstanbul’da bulunduğu sırada da alim ve fazıl kişilerden yararlanma yolları aramıştır. Fatih Müderrislerinden Gümülcineli Mustafa Efendi, bir vesile ile buralarda dolaşmamasını, Yozgat’a gidip Gedik Hasanlı Şakir Efendi’ye intisap etmesini tavsiye etmiştir. Yozgat’ ta 1925 yılında öğretmenlik için müracaat edip, Şakir Efendi’ye yakın olmak amacıyla da merkez Karga Köyünde vekil öğretmenliğene başladı.
Böylece hafta sonlarında ve tatil günlerinde sıkça ziyaret ettiği, daha sonra ömrü boyunca da unutamayacağı hocası Şakir Efendi den ilk manevi dersler ve feyizlerini almaya başladı. Bu görüşmeler 1937 yılında Şakir Efendi’nin ölümüne kadar devam etti.
Daha sonra Ethem Efendi ve Mehmed Hulusi Efendilerle de görüşmesine rağmen, arayışına devam eden Şeyhzade Ahmed Efendi, birkaç yıl sonra gördüğü bir rüya ve Mehmed Hulusi Efendi’nin de tavsiyesi ile Mustafa Hulusi Efendi ile yine İstanbul’da buluştur.
Mustafa Hulusi Efendi kısa zamanda onu yetiştirip olgun hale gelmesine yardımcı olmuştur.
Şeyhzade Ahmed Şevki Ergin, 30 Ağustos 1992 tarihinde geçirdiği bir şeker komasıyla yatağa düşmüş ve bir daha kalkamamıştır. 7 Ocak 2002’de de Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Şeyhzade Ahmed Şevki Ergin’in türbesi Yozgat Taş Köprü Mahallesi Hastane Caddesinde, Ahmet Efendi Caminin bitişiğindedir. Yozgat halkının teveccühünü kazanmış olan Şeyh Ahmet Efendi adına bir kütüphane ve Ahmet Şevki Ergin Kültür ve Hizmet Vakfı kurulmuş olup oğlu Şakir Efendi tarafından adı yaşatılmaktadır.
“Terkiyâ” mahlasıyla şiirler yazan Hacı Ahmed Efendi’nin bir divanı olduğu söylenirse de eser günümüze ulaşmamıştır. Bazı şiirleri torunlarından Ömer Faruk Ergin tarafından yayımlanmıştır.
KAYNAKÇA:
1- Şeyhzade Ahmed Şevki Ergin Efendi (rahiask.com, 02.04.2019), Şeyhzade Ahmet Efendi Türbesi (yozgatkulturturizm.gov.tr, 02.04.2019).
2- Durali Doğan Yozgatlı Şair ve Yazarlar Ansiklopedisi
3- İslam Ansiklopedisi