Bir ülkede yönetici ve yönetilenler düşünce ve davranışları uyuşmazsa çatışırlar. Çünkü farklı düşüncelerle karşılaşırlar. Çoğu zaman düşüncelerinin uygulamasında birliktelik sağlanamaz.
Yönetici zeki ve kabiliyetli ise, kendisine uygun çalışmalar yapacağı için, ortaya konulan iş, yönetilenlerin, büyük oranda algısı dışında olacaktır.
Bu durumda yönetici sevilmeyecek ve “Halk adamı değil” yaftası yiyecektir. Sonuç olarak halk, böyle bir yöneticinin, başlarından ayrılması için her yolu deneyeceklerdir. Çünkü, düşünce ve duyguları halka göre üst düzeyde oluşudur.
Yönetilen, kendisinin anladığı dilden konuşulmasını isterken, bildiği olayların çözümünü veya iyileştirilmesini arzulayacaktır. Bu şekilde yöneticiyle çok iyi bağ kurduğunu zannedecektir. Hatta yönetici, halkın arasına onlardan biri gibi, girer ve aynı duyguları yaşarsa sevilir.
Yönetilen gibi, algılarını kullanan yönetim kadrosu uzun ömürlü hizmet görür. Yaptığı hizmetleri sırasında, ileri teknik elemanlarını halka gönderir, gerekli bilgileri öğretir ve uygulatır. Halk da bu olayı kabul eder.
Yönetici, ekonominin iyileşmesi için, kendisinin israf yapmaması gerektiğini yönetilene bizzat göstermesi gerekir ki, yönetilenler olaya inansın. Davranışlarını ona göre düzenlesin. Bu durum, yöneten ile yönetilenin, ayrım olmaksızın, bir ipe asılmayı gerektirdiğini halka anlatmalıdır.
Halk, bağında bahçesinde yapılan israfı, ne anlar dememelidir. Çünkü günümüz medyası ve yaşanılan olaylar bu tür israfı gözler önüne getirmektedir. Köyden doktora gelmiş, çok güzel görkemli bir camiye girmiş ve içi dışından da güzel. Sanat harikası; “Böyle güzellik görmedim.” Diyor. Namazda koca camide üç sıra saf tutmuş. Köyde konu cami ve israf olmuştur.
Aradan aylar geçmiş ve aynı o büyük ve muhteşem caminin yanına yeni bir cami inşaatı başlanmış. Peki köylü ne der? Üç saf ikiye inecek, çoluk çocuğa borç binecek, demez mi?
İşte halk israfı yaşadı ve de anladı. Bir mağazayı, yöneticilerin hanımları kapattı ve alışveriş için, kolları sıvadılar. Bu durum, köylülerde o kadar alaylı dille anlatılır ki, dinlemek gerek. Ancak, kesinlikle yabancının yanında konuşmazlar.
Kahve köşelerinde, yöneticilerin israfı, halkta, iltihap toplanmasına neden olacak ve yaraları azacaktır.
Ülkenin düşünce ayrılıkları birlik ve beraberlik adına kullanmadıkça problem büyüyecektir.