YOL AYRIMI
Havada bir gariplik vardı, hafif bir esinti yolları boş koymuştu. Dört yola geldiğimde hangi tarafa yöneleceğimi bilemedim. Yalnızlık hissiyle evin çevresinden ayrılmamaya çalıştım.
Yalnız kalmayı, korku atmosferiyle eşdeğer zannettim. Kırda tesadüfen büyümüş ve çiçeğini açmamış bir yıllık bitki gibiydim. Biraz yürümem iyi geldi, kendime gelir gibi oldum. Çare arama isteğim belirdi. Hafif bir rüzgârla üşüdüğümü sandım. Moralsizdim.
Unutmuşum kimsenin olmamasının nedenini, pastanenin kapalı olacağını, korku atmosferiyle örtülü şehir. Çünkü bugün, “mayısın biriydi”.
Mayısın birinde, orman gülünün moru ve sarısı ile okulca törene gider ve bahar bayramını kutlardık. Bahar geldi neşelenir ve mutlu olurduk.
Üşümüştüm. Beni üşüten, bahar ve egemenlik bayramını kutlayanlara sıkılan silahın sesiydi. O ses can alıcıydı. Üşütmüşlerdi insanları baharın ilk gününde,
İnsanlar özgürce bayramını kutlasın, neşelensin, mutlu olsun. İstediğini açıkça söylesin.
Ayrımcı düşüncelerle, bizlere rol biçmesinler. Sabahın tenha sakaklarında ve yol sapağında başlamıştı, rol dağılımı. Çocukluğumuzun bahar bayramını bulamamış ve mayıs bir de hüzün dolu bir gün yaşamıştık. Yine de bahardan esintiler diyerek yürüdüm. Yol ağzına geldiğimde ise sarsıldım. Çünkü duygularıma katkıda bulunacak kimseleri göremedim.
Güneş ısıtmaya başladığında, dalga seslerini duydum. Dalganın gürültüsünü dinledim ve “bir sen eksiktin,” dedim.
Çocukluk anılarım depreşti. Fırından ekmek aldım. Kırlara yöneldim ve sarı çiçeğe rastladım. Yaklaştım, o kadar güzellerdi ki, eğildim kokladım. Koparmadım her çocuk sarı çiçeğini görsün istedim. Çocukluğumun kokusunu derin derin soludum.
Sarı çiçeğin fotoğrafını çektim ve ona bakarak yürüdüm. Fotoğrafı arkadaşlarıma gönderdim. “Çiçeklerle bir mayıs,” diye altına yazdım. Baharı ve baharın getirdiği güzellikleri, özgürlük ve egemenlik bayramını, tatmalarını istedim.
Yol sapağında, kır çiçeğiyle baharı hatırladım. Eve vardım ve gördüğüm tarihi manzara karşısında dışarı çıkamadım. Eve kapatmak isteyen karanlık zihniyete karşı, kır çiçekleri arasına şarkı söyleyerek çıktım. Özgürce özgürlük için söyledim. Birlik ve beraberlik içerisinde insanlarla söyleştik ve bahar bayramını çocukluğumuzdaki gibi kutladık.
İçim neşelendi, gözlerim ışıldadı. Kır çiçekleri gibi sevindik. Kesişen yollara rastlamadım. Güzellikler hissettim ve sevgiyle doldum. Ruhum çiçekler gibi açtı. Bayram sevincini doya doya yaşadım.
Bahar ve egemenlik bayramında, insanlar şendi. Çiçekler açmıştı. Birlikte eğlendik.
Gönlümüzce şarkı ve türküler söyledik.
Hasan TANRIVERDİ