Kardelen karı delmiş
Çiğdemler çiçek açmış
Bu devinim bir devmiş
Toprak kendinden geçmiş
Damara can yürümüş
Serçe suyunu içmiş
Ağaçlar kımıldanmış
Kuru dal tomurlanmış
Sen neden sevmiyorsun
Yüreğin demirlenmiş
Eski yaralarımın bağrını deşeceğim
Cemre olup gönlüne tam üç kez düşececeğim
Güneş olup buluttan sana ce diyeceğim
Ağaç gibi süslenip al fistan giyeceğim
Azığıma bal koyup yanında yiyeceğim
Hıdırellezde sana hoşgeldin diyeceğim
Yine dualarımda seni dileceğim
Hızır uğrarsa bize bayram eyleyeceğim
Şarkımız hep dillerde filim olmuş aşkımız
Bir dargın bir barışık niye böyle şaşkınız
Biz ayla güneş gibi peşpeşine düşkünüz
Dal ile yaprak gibi bir çiçek bir ışkınız
Yeter artık bu özlem dile düştü aşkımız
Şu yoldaki pınardan soğuk su içeceğim
Nevruzda ateş olup çemberden geçeceğim
Kaç bahar geçti bilmem sen orada ben burda
Şöyle koşup oynasak dağda bayırda kırda
Aşkımız hep av oldu kara tazıya kurda
Burda bahar bitiyor ne olursun gel yurda
Bir kazan aşurende fasulye nohutla pişeceğim
Bu özlemi herkesle tas tas bölüşeceğim
Cümle sevdalıların diline düşeceğim
Dilekler tutacağım isteklerle karışık
Sadaka vereceğim dilenciyle barışık
Sensin beni kör eden yakıversen bir ışık
Son nefeste su versen ağzıma kaşık kaşık
Sen kasemler etsen de benim gönlüm barışık
Nisan yağmurlarını toplayıp içeceğim
Bu baharda aşkınla kendimden geçeceğim
Cemre olup gönlüne tam üç kez düşeceğim
18.02.2019 ANKARA
ŞÜKRAN UCKAC YARGI SAZSIZOZAN
