Yıllar yaşandı, yıllar, anılarla birlikte, siyah beyaz.
Siyah beyaz geçti günler, siyah beyaz, aldırmadık.
Yıllar geçti, iyi ve kötü yönünü gözlemedik.
Kendi doğasıyla geçti, inceliğini hissetmedik.
Farkında olmadık, güzelliğin ve hoşluğun.
Tökezledik ve yaşamı çözümsüz bıraktık.
Biz mi dengesizdik, yoksa zaman mı sarsaktı…
Dünya döndükçe yaşananlar geride kaldı.
Zamanı doğru esintilerle belirledi sandık.
Günlere ışık olsaydık, yıllar böyle mi geçerdi.
Anılarda, engellendik ve yabancı kaldık.
İyilikte, bir araya gelmeyi başaramadık.
Yıllara aldandık, başkalarına inandık.
Kendimiz olmak isterdik, insanı tanımadık.
Yıllar içerisinde, zamanın bir şekilde geçtiğine kandık.
Yaşantının yönünü, geç de olsa fark ettik.
Baharın esintisini, önümüzde sis diye algıladık.
Güneş bulutta, ay karanlıkta bekledi, anlamadık.
Yıllarca önümüzü göremedik, arkamıza baktık.
Yıllar içinde meyve de yetişti, zehirli mantarda.
Yavru yuvasından, insan kaldırımdan düştü, aldırmadık.
Düşünmemeyi isteyen, zihniyetle karşılaştık.
Gençliğe yüklenen anlayışı, değerlendiremedik.
Düşüncemizi günümüze ve geleceğe uyarlayamadık.
Yılların geçtiğini gördük, fakat peşine bakakaldık.
Yaşananlar renkli de olsa, siyah beyaz anıları benimsedik.
Yılı cefayla geçirdiğimiz halde, sefaya uzak durduk.
Akıllı hareketin, çözüm yolu olduğuna uyanamadık.
Hasan TANRIVERDİ