Uzun yıllar bir kurulu düzenin kıymetini bilip değirmenin çarkını çevirecek su taşımayanlar çok rahat konuşuyor, işkembeyi kübradan atıyor, hani derler ya “bekara karı boşamak kolaydır” işte öyle. Misal mi? Çokkk.
Devlet dairesi olsun, özel sektör olsun, kişinin kendi işi olsun ben bir meslekte kendini geliştirerek otuz yıl, dürüst ve adil olarak çalışana madalyalar verirdim.
Memur için kolay sanmayın otuz üç yıl 657’ye uyarak sicil bozmadan çalışmayı.
Özel sektör için de kolay sanmayın kira, vergi algı, girdi çıktı, çalışanın maaşı ve sigortası, masrafları denkleyip bir işi çevirmeyi.
Çiftçinin, işçinin, zanaatkarın emeğine alınteri savaşına hiç girmeyim, onlar bizim medarı iftiharımız, efendimiz zaten.
Kadın ve erkeğe çok ağır sorumlulukların yüklenildiği bir evliliği sadakatle otuz, kırk yıl yürütüp çocuklar yetiştirerek onların sorumluluğunu taşımayı da kolay sanmayın. Hele az bir maaşla ev geçindirip çocuk yetiştiren babalara, sade suya tat verip aşı, ateşi kotaran saçını süpürge eden anaların emeklerine madalyayla bile değer mi biçilir sormayın.
Çok madalya dağıtırdım yani.
Kolay değildir kendinden çok başkalarını düşünerek yaşamak, ömür denen sermayeyi tüketmek.
Bir yazısını okuduğum, bana göre fazla özğür düşünen hatun kişinin bir aymazlık örneği olan “eş ve sevgili beraber nasıl idare edilir” konulu yazısından sonra yazdım bu yazıyı.
Kokuşmuşluk diz boyu. Bunun ne farkı var yufkacıya kaçan evli kadının yaptığından, ona cahil dersin sen nesin? O yaparsa kara cahillik, cehalet, sen yapınca ‘düzeyli bir birliktelik’ öyle mi?
Nefsi emmare mi kalır, otuz kırk yıl bir düzenin ya da sistemin dönmesi için çarkına su taşıyan kişide? Rast gelsin her işiniz.
Şükran Uçkaç Yargı
20 Haziran 2022 Ankara