Mezopotamya’daki en eski uygarlığı inşa eden eski Sümerlere dayanan yazılı matematik sistemi iyi ki var. Toplama, çıkarma, karekökler, azalanlar, hesaplamalar bütün bu sayısallarla bütünleşmiş planlamalar.
Seçim ve değişimi sayısal olarak incelemek lăzım.
Değişim ve dönüşüm destekçilerinin retoriğini, seçim öncesi tutumlarını, kullandıkları siyasi dili, değişimin hedeflerini ve uyguladıkları stratejiyi nasıl belirleyecekler. Bütün parametreler ve ortaya konulan senaryo henüz netlik kazanmadı.
Yerel seçim öncesi rekor oranda her siyasi partiden Belediye Başkanlığı ve Meclis üyeleri adaylık başvurusu yapıldı. Öyle perspektif çizdiler ki partisine üye olmayan, bulunduğu yerde hiç proje üretmeyen kim var yok hepsi aday adayı oldu.
Şimdi gelelim sayısal ve yıllara bakış açımız..
3 dönem yani 15 sene meclis üyesi olanlar doyamamışlar. Bir daha koyalım meclis salonlarında ölelim der hallerindeler. Daha önce Milletvekilliği adayı olmuş oradan bir şey çıkmayınca Belediye Başkanlığı adaylık başvurusu yapmış. Aslında taktir ediyorum. Usanmadan her dönem bir şekilde şansını siyasi argümanların birinde deniyor. Orası olmazsa burası. Hatta öyle şaşırtıcı manzaralar var ki bir zamanlar Belediye Başkanlığı yapmış kişiler meclis üyesi aday adaylığına başvurmuş.
Ben hep derdim ki sahne tozu yutmuş kişiyi sahneden koparmak, jübilesini yaptırmak zor olurmuş. Siyasetin içindekiler bu söylediğime beş basar olduklarını ispat ettiler.
Bu aşamada değişim talebi ve seçmenin elverişli bekleyişi ne olacak. Hayal kırıklığımı yaratacak, değişim talebi havada asılımı kalacak? Lider değişimi, kadro, program, teşkilat yapısı gibi parti içi sosyolojik, ideolojik ve politik yönleriyle nasıl olacak?
Her şeyden önemlisi kriter olmalı. Amcası, babası bırakmış oğluna yeğenine. Aynı başkan devam etiği müddetçe aynı kadroları etrafında sarmalamış. Yukardan, aşağıya liyakat sızlar bir sözle ahbap çavuş ilişkisiyle iki dudaktan çıkan durumlarla yerleşmişler. Bu dönem en kötüsü biat kültürü yayıldı. Onunla görünme. Benim yanımda değilsin. Çok daha kötüsü sosyal medya paylaşımlarınıza kadar incelenip yargılanır durumdasınız. Bu nasıl bir ego. Bu nasıl bir saltanat esintisi. Koltuklar baki, isimler geçicidir. Biri gider, diğeri gelir. Biat edenler biat ettikleri gidince yeni gelen kişiye mi aynı kültürle devam edecekler. Elbette edecekler. İş korkusu veya menfaat endişesi olanlar için geçerli bir durum. Geldiğimiz son nokta tamda bu. Demokrasi olmalı. Demokratik kişiler iradeye bloke koymaz. Kendine güvenen buna ihtiyaç duymaz. Dün canımdın. Bugün hain ilan edilirsin. Çiğimler biter, selamlar kesilir Bu kadar basit değil. Basitleştirenler kendilerini dev aynasında görmekten vazgeçmeliler. Halkın, seçmenin oylarıyla o koltuklara gelecekseniz. Egonuz, biat beklentiniz sizi taşımaz. Toplum olarak bu dayatmaların ortadan kalkması için siyasi partilerin tüzükleri revize edilmeli. Yıl, yaş ve eğitim kriterleri koyulmalı. Bugün beni bir araştırma şirketi aradı. Siz kimsiniz diye sordum. Mezitli için bağımsız anket yapıyoruz dedi. Benim tüm bilgilerimi isteyip kime oy vereceğim soruları olduğunu söyledi. Asla bağımsız bir şirkete bu bilgilerimi aktarmayacağımı ifade ettim. Sizi kim görevlendirdi diye sorguladım. Telefonu yüzüme kapattı. Olur, olmaz anketler yapılıyor. İnsanların gerçek fikrini öğrenmek istiyorsanız kapalı usul sandık koyun. Mahremiyetle, korkusuzca ve baskı olmadan hür iradeleriyle puanlasınlar. Bunların usul ve kaideleri mevcut.
İdeolojik temeller söz konusuysa kişi değil,öznen seçtiğin ideolojidir.
Seviyorsun diye kişiye oy verilmez.
Tanıdığın diye kişi aday gösterilmez.
Değişimi yerelde hissettirmek için siyaset bilimcisi olmaya gerek yok. Görünen köy kılavuz istemez. Hak edenler ile hak etmeyenleri bir veya iki kişiden öğrenip karar vermek adil değildir. Oklar doğru isimlerle şekillenmeli. Bu gemide birlikteyiz deniliyorsa ve güvenli limana çekilmesi gerekiyorsa kısa vadede hızlı ama reel kararlar alınmalı. Gerçekten büyük bezginliklerin ve beklentilerin, büyük dönüşüm isteklerinin birikmiş olduğu bir andayız.
Umarım yüz akıyla çıkıp, güzel günler görürüz.
Daha adil ve eşitlikçi, daha özgür ve demokratik bir dünyaya doğru…………