Heyhat! Siyasetin eline düşmüş tarihten kırpıp kırpıp yıldız yapıyorlar.
Bu ne ukalalık, bu ne cehalet ve bu ne oldum sarhoşluğu…
Gazeteci taifesinden beynini Osmanlı övgüsüyle doldurmuş cenahın tekrar piyasaya sürdüğü Yeni Osmanlıcılık fikriyatında, zerre kadar tarihi sürecin akislerine rastlanmaz!
Sağa teşmil basının köşelerindeki kimi kalemşorlar, herhalde TBMM’yi meclisi mebussan, başbakan Erdoğan’ı sadrazam, bakanları da nazır olarak görüyorlar.
Daha komiği ise, tarihe mal olmuş ve tarihte kalmış bir yapıyı bugüne teşmil ederek içine düştükleri anakronizmdir.
Dedikleri mealen şöyle: Bugün bölgede yer alan ülkeler, Osmanlı’nın bakiyesidirler. Türkiye, merkezdedir ve ona büyük görevler düşmektedir. Türkiye, bölgede barışın yeniden tesisini ve bölgedeki ülkelerle iktisadi ve siyasal bir birliği sağlayabilir. Osmanlı devleti varken Balkanlarda, Ortadoğu’da barış hüküm sürüyordu. Buradaki halklar çatışmalardan bıktılar ve Osmanlı dönemini özlüyorlar. Türkiye dış politikası, yeni bir Osmanlıcılık anlayışıyla hareket etmelidir. Coğrafyanın İslamlığından ve Osmanlı’nın milletler topluluğu anlayışından ileri gelen gücü Türkiye bu amaca yönelik olarak organize etmeli ve kullanmalıdır.
Bu cenahın, Osmanlıcılık bahsinde şu çok övünülen milletler topluluğu meselesindeki bilgileri, propaganda kitaplarından öğrendikleriyle sınırlıdır. Siz tarihi, evladı fatihanlar hamasetiyle anlatan kesimden hiç ciddi bir tarihçi çıktığını gördünüz mü? Çıkamaz, çünkü bu anlatılanlar tarih değildir. Ha Hayber Kalesi cengi kitabı okumuşsunuz, ha Viyana önlerinde kösler vuruldu hamaseti dinlemişsiniz, fark etmez.
Bu çok bildik gazeteci taifesi, tarihçilik yöntemlerine dair hiç kafa yormadan, hükümetin mevcut siyasetinin daha bir ileriye götürülerek, kafalarında yarattıkları Osmanlı asrısaadetine varacaklarını sanacak kadar cahiller. Osmanlı asrısaadeti nasıl bir uydurmaysa, günümüzdeki Yeni Osmanlıcılık hikâyeleri de o kadar uydurmadır. Osmanlı milletler topluluğuymuş! Sanki bu milletler gönüllü olarak bir araya gelmişler! Sanki Osmanlı’da milletler hiyerarşisi yokmuş!
Yeni Osmanlıcılığın tefrişatçıları, Filistin-İsrail meselesine uzanmadan önce, ülkemizde binlerce cana mal olan şu Kürt meselesinin çözümü hakkında ne diyorsunuz? Yahudi düşmanlığınızın bir aracı olarak Başbakan Erdoğan’ı fişekliyeceğinize, ülkemizdeki kimlikler sorunu için neden somut önerileriniz yok? Veya Müslümanlık üzerinden Filistinli kardeşlerimiz edebiyatınıza birazda Kürt kardeşlerimiz edebiyatını ekleseniz!
Osmanlı, tarihin imparatorluklar çağında yaşamış ve miadını doldurarak tarih sahnesinden çekilmiştir. Tıpkı Çarlık Rusya’sı, Avusturya-Macaristan vb. imparatorluklar gibi. Yeni bir Osmanlı anlayışının oluşmasının toplumsal/tarihsel temelleri yoktur. Kapitalizm diye bir sistem var. Bunun bir hukuku, piyasası, siyaseti, ideolojisi, sanatı, kültürü var.
Fütuhat dönemi özlemcileri, belli ki sizlerde demokratik bir kültür yok! Olması da mümkün değil, çünkü fütuhat ile demokrasi zaten yan yana gelemezler!
Bunu biliyoruz da, sizlerde uzak görüşlülük de yok.
Batıda çıkan birkaç Yeni Osmanlıcılık veya Osmanlı Milletler Topluluğu konulu makalelerin üzerine mal bulmuş mağribi gibi atladınız. Bakın, bizim değerimizi Batı bile biliyor ama biz kendimiz hala bilmiyoruz, gücümüzün farkında olalım der gibi hükümeti fişeklemeye çalışıyorsunuz. Hükümetten de buna çok sayıda teşne olanlar var.
Asıl fişeklemeyi ABD yapıyor olmasın?
Yeni Osmanlıcılar, sizler de bu akıntıya kapılmış olmayasınız?
Belki de bunları bilinçli yapıyorsunuz: Dünya’nın yeni Roma’sı ABD’nin gölgesinde canınız Osmanlıcılık mı oynamak istedi?
Evet, Türkiye o bilinen dış politikasını değiştirme sürecine zaten girdi ve aktifleşti. Ama bu durum, Osmanlıcılık hayalleri kurma saçmalığına düşmeyi gerektirmez.
Devri ayrıdır, dönemi farklıdır, toplum yapıları farklıdır, dünya aynı dünya değildir.
Böyle bir dünyaya Osmanlıcılık gibi geri bir perspektifle bakacağınıza, biraz küreselleşmenin sorunları ve demokrasi üzerine çalışsanız daha hayırlı olur.
Birileri de kuzeyimizde Yeni Çarlığı kurmaya kalkarsa görürsünüz gününüzü?
Tabi bu son satıra gülüyorsunuz değil mi?
Peki, sizin Yeni Osmanlıcılığınıza Ortadoğu ve Balkan coğrafyasından gülenler yok mudur?
Tarihi, siyasetin propaganda aracı olmaktan ve en başta da gazetecilerin elinden kurtarmak lazım!