Salona girdiğini görünce üzüldüm. Sararmış yüzü, kırış kırıştı. Elmacık kemikleri çıkmış ve gözlerinin feri sönmüş gibiydi. Saçlarını arkadan bağlamıştı. Arkadaşlarına kaçmasını önlüyorum, diyerek gülermiş, dediler.
Çenesi sivrilmiş ve iyice zayıflamıştı. “Yediğim de beni yiyor,” diyormuş.
Geçen sene okulda kemanıyla, çaldığı parçaları dinlemiştim. Kemanın tellerine sevgiyi ve hüznü söyletiyordu. Salon sessizliğe gömülmüş adeta soluk almıyordu. Dinmeyen alkışlar olmasa salon boş sanılacaktı.
Bugün misafirler arasında müziğe kabiliyetli olanlar seçilecekti. Seçme olayına sanatçılar ve bir de psikolog katılacaktı. Kabiliyetlilerden üç kişi seçme hakları vardı. Hangisinin seçtiği daha kabiliyetli çıkarsa hediyeyi o alacaktı.
Müziğe karşı ilgi duyanlar bekliyorlardı. Beden dillerine bakarak kabiliyetlerini anlamak da bir kabiliyet konusuydu. Yoksa giyimine göre seçim yapmak ne kadar doğru olacaktı. Takım elbisesiyle, tam bir saraylı gibi gezinen siyah ve uzun saçlı bir beyefendiyi müzik sanatçısı mıydı? Buradan anlaşılıyor ki keman sanatçısı ve psikoloğa çok iş düşecekti.
Yoksa kabiliyetleri bulmak bir sezgi işi miydi?
Seçiciler, misafirlerin arasında gezinmeye başlamıştı. Misafirlerle de konuşma hakları vardı. Süreleri yarım saatti. Arada tarihi kostümüyle dolaşan gencin okulda öğrenci olduğunu öğrendik.
Salonun sonundaki adamın herkesi gözlediği açıkça belli oluyordu. Gözleri parlarken, “ben bilirim,” demek istiyordu.
Öğrencilerin resim sergisi gezildi. Ayrıca sesi güzel olan iki öğrencide şarkı söyledi. Sergi öğrencilerin olmasına karşılık çok güzel eserler vardı. Hatta büyük şehre bile gönderileceklermiş.
Sahnede şarkı ve türkü okuyanlar da çok alkış aldı.
Günün seçimine resim sanatçılarını da katmak istediler. Fakat resimlerde isimleri yazılı olduğu için kabul görmedi.
Seçim için zaman dolmuştu. İlk olarak aday belirlemeyi keman sanatçısı yaptı. Adaylar sahneye çıktı. Sonra psikolog üç kişiyi sahneye çıkarttı.
Heyecan doruktaydı. Kimin adayları kabiliyet testini geçecekti.
Müzik için çalışmışlar açıkça itiraf edecekler, diğerlerinin kulağına ve sesine bakacaklardı. Keman sanatçısının seçtiği üç kişi de sanatçı çıktı ve diğerinin ise yalnız biri sanatçı olduğu belirlendi.
Bu durumda okul mezunumuz olan keman sanatçısı yılın ödülünü almış oldu. Bu ödül, sanatçıya büyük doping oldu. Morali düzeldi ve yüzü güldü.
Hasan TANRIVERDİ