Yeni dünya düzeni cümlesini ilk kez 1990 Ağustos ayında ABD başkanı George Bush bir toplantıda açıklamıştır. Bush, bundan bir ay kadar sonra, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu kimyasal ve biyolojik silahlar konusunda çalışmaya yönelttiği sırada bu deyimi tekrar etmiştir. Bush, Yeni Dünya Düzeni’nde herhalde ABD’nin etki alanı içinde gelişecek düzenden yeni pax-Americana’dan söz ediyordu. Pax Americana (Latince: “Amerikan Barışı”), II. Dünya Savaşı’nın ardından 1945’den günümüze kadar batı dünyasında süre gelen ve Birleşik Devletler’inin dünyanın en büyük askeri ve diplomatik gücü olduğu döneme rastlayan görece barış dönemini tanımlamak için kullanılan terim. Birleşik Devletlerine İngiliz İmparatorluğu’nun ardından askeri ve diplomatik olarak modern zamanların Roma İmparatorluğu rolünü yükler.
Pax-Roma, Roma İmparatorluğu’nun uzun soluklu barış dönemi için kullanılır. Terim, Roma yönetimi ve Roma Hukuk Sistemi altında, aralarında kavga eden rakip liderlerin ve eyaletlerin, bazen sert bir şekilde, barıştırılmasından çıkmıştır. Roma’da “Pax Romana”‘yı sağlayan lider Augustus Caesar’dır.
Pax-Americana kelimesi “Yeni Muhafazakâr” (Neocon) düşünce kuruluşuna ait Eylül 2000 tarihli “Yeni Amerikan Yüzyılı projesi” adlı rapordaki Amerika’nın Savunmasının Yeniden İnşaası belgesinde sık sık göze çarptı.
Pax Americana modern zamanların Pax Romana sı gibidir. Her iki durumda da barış dönemleri “görece barış” dönemleridir. Her iki “barış” sırasında da savaşlar oldu ama medeniyet için halâ elverişli zamanlardı. Bu dönemde ve barışın diğer dönemleri için şunu belirtmek lazım ki, bahsedilen barış tam anlamıyla bir barış değildir. Barışla kastettikleri tek şey askeri, tarımsal, ticari ve üretimsel gelişmelerdir.BASIN-Wikipedia
Barıştan kastedilen şey ASKERİ, TARIMSAL, TİCARİ, ÜRETİMSEL gelişmeler. Bu cümleyi tekrar tekrar okuyup düşünelim ve yaşadığımız gündemi şöyle bir sırasıyla hatırlayalım. Barış deyince bizim kafalarımızın içinde çok farklı şeyler canlanır fakat devletler düzeyinde barış demek gelişim demekmiş. Gelişme yoksa barış da yok demektir. Kapitalizm böyle bir şey mi acaba ? Kurtların Çakalların sofrasında herkese bir kuzu butu düştüğünde barış oluyor, yarısı doyarken diğer yarısı aç kalıyorsa dünya savaşı çıkartmaktan çekinmiyorlar demek ki.
Benim anladığım şu : Barış, kavganın zıttı değil bunların alfabesinde. Bir somun ekmeği iki aç kişinin bölüşebilmesidir barış. Kapitalist zihniyet böyle değil.O bölüşmez köpeğine parça atar ama köpekten onların köpeği olmak mecburidir. Ortadoğu da diktatörler bir bir yıkılmaya başladı. Emperyaller köpeklerini mi değiştiriyorlar acaba ?
Hidrojen den yakıt üretimini İngiliz bilim adamları gerçekleştirmişler. 10 yıl sonra petrolden söz eden bile kalmayacak. Peki 10-15 yıl sonra Arapların vay haline. Petrol olmayınca Arapların yüzüne bakan bulunur mu ? Hidrojen yakıt demek su demektir. Suyu olan yaşadı. Araplar ve Afrika başı boş mu bırakılacak ? Hayır tabiî ki. Ortadoğu ve Afrika tarım bölgesi yapılacak ve zengin emperyallere çalışacaklar günde 1-2 dolara. Petrolün tedavülden kalkması demek dünyanın yeniden dizayn olacağı demektir. Yeni dünya düzeni 1990 yılında ilk söylenmiş ve aradan 20 yıl geçti. 20 yıldır neler olmadı ki. Genetik devrim, genom projesi. Genleri değiştirilmiş tarım mahsulleri, hayvanlar. Koyun kopyalama olayı. Beynin uzaktan kontrolü. Medya araçlarıyla toplulukların güdülmesi projeleri. 3 boyutlu yayınlar. Biyolojik hastalıklar ve saldırılar. Uzay çalışmaları ve yeni buluşlar. Yeni silahlar.
Biz ne yapıyoruz peki ? Kılıçdaroğlu Erdoğan’a AĞZINA BİBER SÜRERİM diyor. Diğeri de başka bir salvo yolluyor. Bahçeli diğer tarafta havan topu gibi kinayeli laflar yolluyor. Parti liderleri birbirlerine tank top atışları eşliğinde öyle bir kof gürültü çıkarıyorlar ki, millet dünya da ne olup bittiğinden haberi yok. Muhabir halk arasında dolaşıyor ve soruyor vatandaşa. İLK CUMHURBAŞKANIMIZ KİM ? Kimi Özal diyor kimi Gül kimi Tayyip.
Maazallah muhabir bir de YENİ DÜNYA DÜZENİ NEDİR ? diye sorsa ne derler. Hani şu pazarda satılan şey adı şeydi ya YENİ DÜNYA diyolar ya :>