SMA’lı çok çocuk var. İnternet üzerinde de günlük hayatta da yardım çağrıları karşımıza gelip duruyor. “Hangi birine yardım edelim!” çaresizliği hissiyatına bürünüp; sonra, bu yığın yığın hissiyattan kurtulma eğilimine girebiliyoruz…
Bir zaman önce, internette yine bir yardım çağrısı düştü “timeline”ıma. Sevinç Nur sanki bana bakıyordu. Ben de ona baktım. “Gönüle düşmek” diye bir deyim vardı. Belki de unuttuğumuz için bu “eski” deyimleri-tabirleri, ifade ettiği gerçeğin kendisi de kaybolup gidiyordu, diye düşündüm.
Ömrümde Sevinç Nur gibi çok melek vardır, hayatımı kurtaran. İnsanın gönlü öldü mü hayatı da gitmiş oluyordu. Bizden gayri değillerdi gönüle düşen yüzler. Yani bizim kalbimize geliyorlardı. Tanrı misafiri gibi. Tanrı misafiri geri çevrilmez.
Ne yalan söyleyeyim, gözlerini çok sevdim Sevinç Nur’un. Kalktım bilgisayarın başından, hala bana bakıyordu. Uyudum sonra. Sabah kalktım. Çay, kahvaltı derken baktım masanın öbür ucunda yine bana bakıyor gözleri. Sessizce bakıyor; üzgün değil, sevinçli değil; herhangi bir duygu halini betimleyen bir yüz ifadesi yok.
İnstagram Hesabı:
Sevinç Nur İngin SMA Tip 1 (@sma_sevincnur) • Instagram fotoğrafları ve videoları