Hepimizi bunaltacak sıcaklar daha şimdiden sinyallerini veriyor. Sağlığımızı korumanın yollarını biliyor muyuz? Bugün sizlerle eczaneme gelen hastalarımla konuştuğum gibi konuşmak istiyorumHastalar bize yaz ayları geldiğinde farklı şikâyetlerle başvururlar. Bunların başında cilt sorunları geliyor. Küresel ısınma ile birlikte güneşin zararlı ışınlarına da fazlasıyla maruz kaldığımızı düşünerek özellikle yaz aylarında cildimizi güneşten korumak gerekir. Yüksek koruma faktörlü kaliteli bir ürünü evden dışarı çıkmadan önce cildinize sürmeniz gerekmektedir. Bu tür ürünlerin gözlere zarar vermesi mümkündür. Bu nedenle göz çevresine sürmeyiniz çünkü terlediğinizde terinizle karışarak gözlerinizi yakabilir. Göz çevrenizi ve gözünüzü Geniş kenarlı bir güneş gözlüğü ile koruyabilirsiniz. Gözlük camlarınızın güneşi süzecek filtrasyon özelliğine sahip olarak yapılmış olması gerekmektedir. Sokaklarda satılan güneş gözlüklerinin plastik camlı olanlarını tercih etmemelisiniz çünkü bular aksine gözünüze zarar verecektir.
Yaz aylarında her zamankinden fazla soğuk gıda ve sıvı tüketiriz. Ter yoluyla vücudunuzdan atılan suyu sadece gıdalarla ya da meşrubatla alamazsınız. Mutlaka sade su içmenizde fayda var. Aşırı soğuk içecekler mide ve boğaz rahatsızlıklarına sebep olacaktır.
Bu aylarda temiz gıda tüketmek önemini artırmaktadır. Sıcakla birlikte bakterilerde neşelenir ve daha da saldırganlaşırlar özellikle sindirim sistemimizle uğraşırlar. En çok ishal vakaları yaz aylarında olmaktadır. Özellikle çocuklarımızı çevresel etkenlerden daha az koruyabildiğimiz zamanlarda karın ağrısı bulantı ve ishal sık ziyaret eder onları.
İçtiğimiz suların kaynağına dikkat edelim. Su, soda ve ayran sıvı alımında en çok tercih ettikleriniz olsun. Şekerli ve gazlı içecekler sizi ferahlatmış gibi görünseler de bir süre sonra daha da çok su kaybına sebep olacaklardır. Ayrıca şeker hastalığına obeziteye ve sindirim sistemi hastalıklarına davetiye çıkarmış olursunuz.
Bu aylarda ağır bir menü yerine sebze ve meyvelerden oluşan sade bir beslenme programı sizi daha sağlıklı kılacaktır ve sıcağın üzerinizde yarattığı yorgunluk hissini azaltacaktır.
Mantarlara dikkat!! Temizliğinden emin olmadığınız havuz ve deniz size mantarları getirecektir. Vücudunuz kaşınacak bazı yerleri renk değiştirecektir. Mümkün olduğunca kimseyle ortak terlik havlu ve diğer vücut bakım eşyalarınızı kullanmayınız. Vücudunuzda kaşıntılı lekeler olursa doktora gitmeyi ihmal etmeyin çünkü mantar yayılımcıdır ve bulaşıcıdır.
Gittiniz deniz kenarına kazdınız bir çukur ve şifa niyetine soktunuz kendinizi sıcak kumlara, Sakın bunu fizik tedavi olarak görmeyiniz. Eğer doktorunuz tavsiye etmediyse bu tür bir uygulama size güneş çarpması, kalp krizi ,tansiyon ya da varis şeklinde geri dönecektir. Tabi günümüzün izmarit dolu sahillerindeki kirli kumlarının da ne kadar şifalı olduğunu da düşünmek gerekir.
Şöyle güzel bir bronzlaşamayacak mıyım diyenleri duyuyor gibiyim. Bronzlaşmak için en geç saat 11 e kadar güneşte kalabilirsiniz.11–16 arası güneşte yatarsanız cilt kanseri sizi ziyarete gelebilir. Çünkü bronzlaşmak aslında cildin kendisini güneşten korumak için geliştirdiği bir savunma sistemidir.
Yattınız güneşte sere serpe değil mi. Nerden bileceksiniz domates gibi kızarıp balon balon su toplayacağınızı. Sakın macun yoğurt salça gibi malzemeleri sürmeyin. Yapacağınız en güzel şey öncelikle bir poşete bolca buz koyup onu da ince ve temiz bir beze sararak yanan bölgelerin üzerinde gezdirmenizdir. Eğer bir eczaneye ulaşabilirseniz silverdin ve anestol pomadı alıp karıştırıp sürün ve buz tutmaya devam edin. Eczaneye kolaylıkla ulaşırsınız zaten çünkü bugünlerde artık metre başında eczane var ve tatil yerlerinde neredeyse denizin içinde 24 saat açıklar:)
Unutmayın eczacınız en kolay ulaşabileceğiniz ilkyardım uzmanınız ve sağlık danışmanınızdır.
Hepinize yanmadığınız, alerji, mantar ve ishal olmadığınız sağlıklı ferah bir yaz diliyorum, kendinize iyi bakın sevgili okurlarım.