Sıcaklar…
Yayalar…
Araçlar…
Ve
Çocuklar…
Evet bu günlerde sıcaklar arttı, nem oranı da yükseldi. Adeta beyinler kaynıyor. Tansiyon yükseliyor… Rahatsızlıklar artıyor… Sinirler geriliyor ve istemesek de sesimizi yükseltebiliyoruz… Hem de çok tanıdık birisi bile olsa! En yakınımıza… Tabii kural tanımayana… Ya da sabırsız davranana karşı tavır takınıyoruz…
Amma biraz hoşgörü, biraz sabır ve biraz da her şeyi kendi nefsinde tartmakla aşılamayacak bir şey kalmaz. Yani empati kuralım… Onun yerine kendimizi koyalım ve ona göre davranalım..
Her ne kadar araç içerisi de kaynıyor ve durulmaz ise de bir yayanın çektiğinden kötü olamaz! Kullandığımız aracın ısısı bile yayayı oldukça fazla etkiliyor. Kendisine tüm olumsuzlukların yanı sıra ARTI olarak yansıyor!
Yaşlısı var, çocuk olanı var, hastası var.
Ayağımızı azıcık gazdan çekersek her şey normale dönecektir.
Özellikle yaya geçitleri gözetelim.. Ve geçiş yolu üzerine durmayalım.
Bunları şunun için yazıyorum. Başımdan geçti de ondan. Kırmızı ışıkta araçlar durmuş ve ister istemez oluşan konvoyla Cumhuriyet caddesindeki yaya geçitleri de kapanıyor! Aslında öndeki aracın arkasında durabilecek mesafe var mı yok mu ona baksak yaya yolunu işgal etmeyebiliriz. Evet dalgınlıkla yolu kapatacak şekilde durmuşum ve yeşil ışığın yanmasını bekliyoruz. Bir kadı ve engelli bir çocuğu ile karşıya geçecekler amma ben engel olmuşum… Ne kadar UTANDIĞIMI söylesem azdır. Adeta yerin dibine battım. Hiç bir şey söylemiyorlar. Sadece aracın bir önüne bir arkasına bakarak geçebilecekleri mesafeyi ayarlıyorlar. Kendi kendime kahrettim amma olan olmuştu! İşaret ettim önden geçmeleri için, bu arada yeşil ışık yanmış araçlar geçmeye başlamıştı bile. Ben de ağır ağır aracın önünden dönmeye çalışan engelli çocuk ile annenin çektiği ızdırabı hafifletmek için, bir de SUÇLULUK DUYGUSU ile bekliyorum. Bir de arkadaki sürücü kornaya basmaz mı? Hem geçen engelli çocuğumuz, hem annesi ve en çok da ben büyük rahatsızlık duyduk. Arabadan indim ve kornaya basan sürücüye önce HATAMI anlattım! Sonra da kendisinin yaptığı yanlışı anlattım! O da özür diledi amma ben, bu işin BAŞLICA sorumlusu olmaktan dolayı UTANCIMI ve EZİKLİĞİMİ henüz üzerimden atmış değilim.
Sözün Özü!
Aslında yaya geçitlerine ben çok dikkat ederdim. Fakat işte dediğim gibi sıcaklardan dalmış olmalıyım ki hataya düştüm. Dilerim bir daha bu hataya düşmem. Çünkü kendimi affetmekte zorlanıyorum.