Geceler o kadar karanlık bir o kadar da sessizdir. Bu karanlık ve sessiz gecelerde kurduğun düşlerin seninle beraberdir. İçinde kopan fırtınalar bir o yana bir bu yana savurur seni. Derinlere dalıp baka kalırsın. Gözünün önünden geçer bütün yaşamın, hayallerin sonra bir ah çekersin derinden gözlerin açıldığında yine başa dönersin. Uykuların kaçar sabırsızlıkla beklersin sabahın olmasını.
Sabahın ilk saatlerinde yeni bir gün başlar senin için. Akşamın olmasını düşünmek bile istemezsin çünkü akşamdan sonra yine ıssız ve karanlık gece başlayacaktır. Götürecektir seni yine kavuşamadığı hayallerine.
Belki bir gün diyerek avutursun kendini. O belki bir gün ne zaman gelecektir ya da gelecek midir bilinmez. Umut her zaman vardır dersin. Belki bir gün gelir kavuşursun beklediklerine, özlemlerine, hayallerine ama senin için zaman geçmiş midir o da bilinmez.
Her mevsimin kendine göre güzellikleri vardır. Baharı, yazı başka, kışı son baharı başkadır. İnsan ömrü de mevsimlerin değişmesi gibidir. İlkbaharı doğuşa benzetirsek sonbahar da ömrün sonu gibidir. Son bahara geldiğinde içindeki hevesler ve arzular da şekil değiştirecek bir kısmı da unutulacaktır.
Sararmış yaprakların rüzgârın önünde kolayca sürüklendiği ve nerede durabileceği belli olmadığı gibi.
Verdiğin emeklerin, çabaların gelir aklına vay be dersin ömür boşa geçmiş, kimin için ne için çabaladım bunca yıldır. Fakat ayakta durabilmek, yaşamı sürdürebilmek içinde mücadelenin kaçınılmaz olduğunu bildiğin için her şeye rağmen devam dersin.
Hedefe ulaşmayan ok misali ne taraf gideceği bilinmiyor önceden yaşamın. Kurduğun hayallerin gerçek olmayabiliyor, beklediklerine kavuşamayabiliyorsun. Ama pes etmekte çözüm değil. Direnmelisin hayatın verdiği her türlü çaresizliklere.
Sorumluluk dediğimiz üzerimizde ki ağır yükü taşımanın, onun gereklerini yerine getirmenin yüce bir görev olduğunu bilirsin. Bu görev kendimiz için olduğu gibi ailemiz için, çevremiz için ve tüm insanlık içindir.
İçinde kopan fırtınalar ya da karanlık geceler de kurduğun hayaller yalnız kendin için değildir. Bu sorumluluk çerçevesinde olan her kes içindir. Olumsuzluklara çare aramak, yanlışların doğrularını bulmak, yetmeyeni yetirmek.
Omuzlarsın bunların hepsini altından kalkıp kalkamayacağını düşünmezsin bile. Hayatta doğru gitmeyen pek çok şeyin doğrularını ararsın uykusuz geçen saatlerinde. Yerine gelir ya da gelmez bu önemli değil, önemli olan bunları düşünebilmektir.
Buna inancın sonsuzdur. Sevgiliye giden karıncanın ulaşamasam da yolunda ölürüm dediği gibi. İyi günlerde, kötü günlerde yanımızda bulunan dostlarımız vardır. Onlarla paylaşırız düşündüklerimizi her birinden ayrı akıl alırız. Çoğu zaman ışık tutar düşüncelerimizin aydınlanması için. Onlarında aynı duyguları taşıdığını görürüz ve birlikte devam ederiz gittiğimiz yola.
Zaman gelir içimizi dökeriz, zaman gelir biz onları dinleriz. Ortak olan pek çok yönümüz ortaya çıkar. Aramızda kararlar alırız ortak beklentilerimiz için her kes payına düşeni yüklenir.
Görülüyor ki bir ömrü oluşturan zaman içinde yaşananlar, verilen çabalar iyiye ve güzele gidiş yollarıdır. Belki gönlümüz kırılır, içimiz burkulur ama her ne olursa olsun yaşam ve insanlık adına yapabileceğimiz ne varsa yapmalıyız.
İçimizde büyüyen bir ahımız olursa bir gün devran tersine döndüğünde çabaların boşa gitmediğini görürüz. Eğer umudun var olduğuna inanıyorsak, gecenin ne kadar karanlık olursa olsun, sabahının var olduğuna inanıyorsak, çaresizliklerin karşısında direnmeye devam etmeliyiz. Yaşıyorsan sende düşünmelisin çünkü yalnız olamazsın. Hayatın kötü gidişi ve yaşanan olumsuzluklar hepimizin sorunudur.
Belki bir gün bekldiğimiz, düşlediğimiz hayallerimiz gerçek olacaktır. Bilmeliyiz ki kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi olmaz.