Yaşananlar insanlık adına utanç vericiydi. Utancın kaynağı, kin ve hırs üzerine kurulmuştu. Olaylar çok yazıldı, fakat gerçek olan insanlık ayıbıydı.
İnsana, iyilik ile kötülük kavramlarının, anlamını gözden geçirmeye ve bu kadar zulme karşılık olarak ne elde ettin? Sorusunu sorduruyordu. Yani bu konuda hikayeler, çok acı ve de çirkindi. Yapılanlar kelimelere sığmayan korkunçluktaydı. Bir çocuğu annesine öldürtmek ne demekti.
Tarihe adını yazdırmak isteyen ve tek adam olmak isteyen bir delinin, öfkesinden başka bir şey değildi. Bu öfke insanlığı yakmış ve Ülkeleri zora sokmuştur.
Tarih, insanlık dışı olayları, tüm çıplaklığıyla ciltler dolusu eserlere aktarmış ve bu eserler, göz yaşı dökülerek okunmuştur. Hatta bu konuda fotoğraflar da mevcuttur. Çocukların yakılması karşısında insanlıktan bahsetmek mümkün değildir.
Böyle bir olayda, kurtulan çocuğun hikayesini, “İstanbul bir masaldı” kitabından okuyorum. Yazar, Mario Levi. Yazarın güzel anlatımıyla, toplama kamplarını gözler önüne serdi. Söylemek istediğim, yaşananların, acıklı hikayesi yıllar öncesine dayandığı halde, bugün ki gibi taze.