Anaokullarında 3 ve 6 yaş grubuna verdiğim derslerde gözlemlerimin hemen hepsi çok olumlu sonuçlar veriyor. Bu da benim daha küçük yaşlarda öğretilen bilgilerin içinde yoganın ve yaşamın evrensel kurallarının öğretilmesinin gerekliliğini bir kez daha vurgulatıyor.
Daha çocuk yaşlarda tüm öğrendikleri bilgileri büyüdüğünde hayata geçirdiklerini tüm uzmanlar söylüyor bildiğiniz gibi. Öğrendikleri bilgilerin karşılığı olarak bedensel ve ruhsal sağlıklı birey olarak toplumda yerlerini alacaklardır
Dünyaya ilişkin deneyimimiz büyük ölçüde içinde bulunduğumuz ortam, kalıtsal özelliklerimiz, besinlerden etkilenen sinir sistemimizin sağ-lığına bağlıdır.
Yoga alıştırmalarının sinir sistemini güçlendirip arındırması, böylece dünyayı bilinçli ve olumlu bir tutum içinde ve net olarak algılayıp hayata geçirmemiz mümkün olur.
Yoganın zihni dinginleştirip odaklayan içsel bir anlayış ve farkındalık geliştirmeye yaran özelliğinden bahsetmiştim önceleri. Egzersizlere devam ettikçe doğal zihinsel anlayışımızın gelişeceğinden de, bu çalışmalar hareketli bir maymun gibi daldan dala atlayan zihnimizin tek bir noktaya odaklanmasına yardımcı olacaktır
Sakinleşir ve daha net düşünüp kendimizi sağlam bir temel üzerinde hissederiz zihin dinlendikçe bedendeki gereksiz gerilimler ve uzun süre bizi serbest bırakmayan duyguları yavaşça bırakmaya başlar.
Duygular dengelenir ve yatışır. Beden de sarsılmaz dengeli bir güce sahip olur. Tıpkı esintiyle sallanan ama her defasında yerine geri dönen bir ağaç gibi ılımlı ve dengeli olur.
Tabiî ki yaşamda güneşli günlerin yanı sıra fırtınalı zor günlerde olacaktır. Fakat yaşam sırasında ortaya çıkabilecek önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan havalarda da ayakta kalabilmemiz için sağlam bir temel oluşturur.
Bu nedenden küçük yaşlarda öğrenilmesini ön görüyorum.
Yogayı kökleri, gövdesi, dalları ve meyvesi olan bir ağaca benzetiriz.
Yapılan hareketler, nefes çalışmaları, gevşeme ve meditasyonun yanı sıra yerimizi aldığımız yaşamda bazı kuralları da hayata geçirmemiz gerekir ki bu da yoganın kökleridir. Yaşamın da evrensel kurallarını uygulanılması gerekir.
Evrensel kurallardan ilki;
“Zarar vermemek, saldırgan olmamaktır.”
Ama aslında bundan çok daha derin anlamı vardır. Gözlemlemeyi bilmek, başkalarına karşı iyi, nazik, arkadaşça ve düşünceli davranmaktır.
Düşünce ve eylemlerimizin bizi kişisel olarak geliştirip geliştirmediğini ve bütün varlıklara iyiliği dokunup dokunmadığını gözlemlemeyi gerektirir.
Kendimize ve başkasına zarar vermeyip korkusuzca yaşamak anlamına gelir.
Saygı duymak, dinlemek ve uygun olumlu karşılığı vermek kurallardan birincisidir. Bu kuralların devamını bu hafta işleyeceğiz
Bir iki vecizeyle bağlamak istiyorum.
“Katırlar, atlar ve kuvvetli filler eğitildikleri zaman çok yararlı olurlar. İnsanların içinde en iyisi kendisini iyi eğiten kişidir.”
“Bir insana anası, babası veya bir yakını gerçekten birçok iyilik yapabilir; ancak hiç biri o kişinin doğru olarak yönetilen kendi zihninin yaratabileceği iyiliklerden daha büyüğünü gösteremez.”
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.