Toplum yaşantısına giren, tüm olaylar, bir sanatçının tezgahından geçmelidir. Nasıl ki bir sanatçı taşlara ve kütüklere şekil veriyor, onlara bir his katıyorsa, insanlar yaşantılarını da sanata bakıp düzenlemelidir.
İnsanlar ancak, düzenli bir yaşantıyla toplumda yer edinebilir. Bu durumda çevre etkilerini iyi yönde değerlendirmiş olur. Çevrenin de etkisiyle karakter yücelirken, ahlâk da güzelleşir.
Ahlâkın güzelleşmesiyle, sevgi odaklı çözüm yolları devreye girecektir. Çözüm sonucu erişilen ve başarılı olaylar, yeni organize düzenle, uyum içinde olacak ve yaşantıya dahil edilecektir.
Yanlışlar ilerde daha önemli sorunlara yol açacaktır. Bu noktada insanın sanatçı ruhu da engelleri aşmış olacaktır. Yapılan çalışmalar sonuç verecek ve yeni model de el aletleri ortaya konacaktır.
Yeni model el aletleri, ev gereçleri aile içi önemli ihtiyaçları gidermede görev yapacaktır. Görev olarak alet ve gereçlerin yapımında süreklilik sağlayacaktır. Yapılanlar farklı zamanlarda da karşımıza çıkacaktır.
Bu tür ürünler, ailelere ve topluma yeterli olduktan sonra “Serbest piyasada” değer bulursa her yerde pazarlaması yapılacaktır.
Serbest piyasaya sürülen, ürünlerin tanıtımı yapacak ve talebi artıracaktır. Artan talebe göre, toplumsal yaşantının maddi olgunluğuna erişmesinde, önemli adımlar atılmış olacaktır.
Böylece yaşantının seviyesinde elle tutulur bir yücelme olacaktır. Seviyenin beklenen yücelmesini sağlayan, ürünlerin üretiminin sürekliliği sonucunda toplumsal gelişme gerçekleşecektir.
Sanatçı gibi düşünce toplumsal gelişmeye neden olmuş, yaşantının ilmek ilmek işlenmesi sanatı doğmuştur.
Böylece toplumsal düzen, sağlıklı ve güvenilir bir olgunluğa erişmiştir.
Hasan TANRIVERDİ