Peygamberi severiz, melekleri severiz. Şeytanı sevmeyiz… Şeytan da yaradılan… Yaradılanı illa sev denilmiyor bu sözde.
Yaradılan zıtlar bile Allahın bilinmesi amacına hizmet ediyor. Bunu gören bir arif nasıl sevmesin yaradılanı… Hakim olanın hikmetsiz işi olmaz ki… Yaratılan bir hikmetle yaratıldı ,onun yaradılışında da Allahın esmasının tecellilerini temaşa edersin. Yani şeytanın da sana düşmanlığını sevme. Fırsat da verme seni yanıltsın….
Hz İbrahimi yanıtlmak istedi ve taşlandı. Sana verilen izin böyle sınırlı… Şeytana düşmanlıkta sınır koy peygamber sevginde de sınır koy. Kilise “Hz İsa ilahın unsuru “dedi… Aşma sınırı…
Yaradanı görevlendiren yaradılanı görevli gör… Denilmek istenen bu bu sözde.Bir hatıram var… Gülünç ve zekasızlık örneği… Şeytan taşlıyoruz, adam ayakkabılarını attı şeytana…
Yaradılanda sevilecek bir şey varsa onu koyan Allaha… Çiçekler ne kadar sevimli…birbirinden güzeller… Göreve göre hılkat verilmiş. Parçalayıcı kuşun gagsı ve pençesi özellikle seçilmiş… Bu sözle denilmek istenen belli. Zeka fakiri olma…
Öyle uydurma hadisler var ki,İnsanın zekasıyla alay ediyorlar… “Bazen, Kur’anla yetinelim diyenlere hak veriyorum” Kur’an yanılmayalım diye indi. Kılavuz olarak indi… Ama bizde Kur’anla yetinelim diyenler de bir tuhaf… Kur’an okyanustan büyük ama o bir tas su sanıyor. Kur’anı kerimi… O da onun zavallılığı. Allahın kitabının manasına sen sınır koyamazsın… Sen “Allahu a’lem bu mana da vardır” de… ama seçimini yap.Hesabını da Allaha sen verirsin.
Sende sevilecek ne varsa Allah vermiştir. Kaynak tek. Böbürlenmen akılsızlığından. Şükretmeliydin… Bazı anneler “evladını sanki Allahtan çok seviyorlar” oruca alıştırmadılar… .Bir hatıram var. On beş yaşlarındayım uzak yoldan geldim gece geç vakit geldim “Anne beni sabah namazına kaldır” dedim. Kaldırmamıştı üzülmüştüm. Allahtan dama mı şefkatlisin… Bu küfürdür.Allahın şefkatini örtmüş ve sınırlamış olma… Anaya şefkati verenin şefkati ananın şefkatiyle kıyaslarsan KAFİR olursun esmayı bile görmemek Küfürdür… İlk emir “OKU” gör anlamınadır.esmayı gör. Allah kendini hissettiriyor hisset anlamınadır…
Dünya bir başmışsın Mekke dönemi şartlarına girivermiş.Yaşa dini bütünüyle mümkünse… Onun için cihat yükünü Allah alıverdi acıdı o müslümanların haline…
Ebu Talipsiz Şimdi Dünya
Allahım yine
Ebu Talipsiz dünya…
Ebu Talipsiz yine dünya
Sen efendi ben parya…
Ebu Talipsiz yine dünya
Ey hicret kapın nerede
Öyle yalnızım ki, Allahım
Ve Ebu talipsiz şimdi dünya
Ağlayalım halimize
Ebu talipsiz şimdi dünya
Yine vicdansız dünya
Yüreğim yasta
Ebu Talipsiz şimdi dünya
Kardeş ülkelerde yıkımlar ve savaşlar
Meydanlarda tek dişi kalmış canavarlar
Ve Ebu talipsiz şimdi dünya
Yine kutlu dava öksüz …
Azdı yine soysuz
Kardeş ülkelerde yıkımlar ve savaşlar
İki cihan güneşi efendim
Adını öğrettiğinde annem
Küçük bir çocuktum henüz
Bir ışıktın içimde
Gül yüzünle
Bir ışık vardı dudaklarımda
Adın dilimde
Bir güneşsin içimde şimdi
Candan öte hep
Yer yüzüne rahmet indi
Can Muhammet seninle
Yıkıldı karanlığın surları
Nur Muhammet seninle
Güzel ahlak verildi sana
Rabbin terbiyecin
Kur’an verildi sana
Musanın asası verildi sana
Ah Ebu talipsiz şimdi dünya
Ve yine kutlu dava öksüz efendim
Ahir zaman mı ne
Sağımda-solumda gafiller
Bir zamandayım sis duman
Akıllar hasta
Vicdanlar hasta
Yüreğim yasta yine
Hüzünlü şimdi feza
Güle gülmek yasaklandı diye
Bülbüllerin fiğanı var
Balçıkla sıvanan şimdi güneş
Gün günü aratıyor efendim
Yüreğim yasta
Seherlerde namaz kıldım
Adını andım
Susmadım vurulurken bir gülün boynu
Ya günahlarım
Günahlarım çok
Sıra sıra dağlar gibi
Hangisini sayayım
Ümmetinin günahkârları arasında say beni
Ebu Talipsiz şimdi dünya
Şimdi kutlu dava öksüz efendim
Yüreğim yasta
Ümmetin halini sorma efendim
Gaflette ümmetin
Kimi namaz kılmaz
Kiminin haramdan yok korkusu
Vicdanı kararmış kırılmış ölçeği
Bir de güneşi balçıkla sıvayanlar
Bu güneşi balçıkla sıvayanlar
Bulur mu bir gün gerçeği
Ebu Talipsiz şimdi dünya
Şimdi kutlu dava öksüz efendim
Yüreğim yasta hep