Haziran Ayaklanmasını, her gün, her saat Tayyip’in vaazlarını nakletmekle geçiştiren, yandaş televizyonları, sonbaharda, önemli olaylar bekliyor.Bilanço nedir bir ona bakalım.
Haziran ayaklanmasının halka bedeli, beş şehit, iki yüz yaralı oldu.
Türk ordusunun subaylarının haksız hukuksuz, zindanlarda çile çekmesi altıncı yılına girdi.
Güney Doğu, PKK’nın denetimine terk edildi.
Ordu içeri de, PKK ile mücadele etmek yerine, Suriye’de Müslüman Kardeşlere yardım etmekle görevlendirildi.
PKK ve KCK bu yeni duruma göre, güneydoğu da yeni askeri yapılanmaya girdi.
Suriye’deki Müslüman Kardeşleri desteklemek için, Suriye’ye terörist ihraç edildi. Amerika ile “İstihbarı Fizyon” antlaşması yapıldı. CIA daha fazla içimize girdi.
Suriye’den 400 bin kişi ülkemize geldi.
İran, Suriye, Lübnan, Mısır ve Rusya Türkiye’ye hasım haline getirildi.
Bir tek dostumuz Amerika (İsrail) ve Müslüman Kardeşler kaldı.
Bu kadar olumsuzluklar olurken, Amerika’nın, parasal genişleme (aşırı dolar basması) uygulamasının sonucunda, siyasi iktidar, bol ve ucuz para (kredi) bulabildi.
Bu kredilerle, sanayi yatırımları genişletilmedi. Yol, alışveriş merkezi ve bina gibi getirisi olmayan yatırımlar yapıldı. Yandaşlar zengin edildi.
Mahkemeler iktidarın noteri durumuna geldi.
Hukuk yok, her şeyi siyasiler belirliyor diyorduk ki, siyasetin bir ötesine geçildi. Siyasi şiddet yerini fiziki şiddete bıraktı.
Şimdi bu kadar kötü yönetilmenin bedelini ödeme zamanı geldi.
“Her şey sandık değildir” sözü gökten inmedi. Kendilerinin kamplara böldüğü halktan çıktı.
Sandığı önünüze kim koyarsa sandıktan o çıkar.
Kenan Evren darbe yaptı. Anayasa sandığını önümüze koydu içinde Kenan Evren çıktı. Tayyip gibileri çıktı.
Saddam sandığı halkın önüne koyuyordu, sandıktan Saddam çıkıyordu. Saddam gitti. Irak’ta sandığı Amerika halkın önüne koydu. Sandıktan Amerika çıktı.
Hitler de sandıktan çıkmıştı.
Sandıktan nasıl çıkılır biz tarihten çok iyi öğrendik.
Batı tipi sandık böyledir. Her şey şekilden ibarettir.
Kafayı sandığa takanlar siyasi mücadeleden mahrum kalırlar.
Sandık gereklidir ama yeterli değildir.
Morsi, halk tarafından devrilmeden önce, Tayyip’i aramış. Durum çok kötü ne yapayım, seçime mi gitsem acaba diye sormuş.
Tayyip seçimlerin ne anlama geldiğini bildiğinden, yani seçimlerin bir işe yaramayacağı varsayımından giderek. Diren mücadele et demiş.
İçerden ve dışardan nasıl ateş altında olduğumuza örnek, bir haber geçeyim.
6 Haziran 2013 tarihinde, İsrail’e ait olduğu söylenen iki askeri savaş uçağı, Suriye’nin askeri üslerini ve belki de, Tartus Rus askeri bölgesini bombalamak istiyor. Global Reaserch.
Rus Yakhonts füzeleri ile düşürülüyor.
Daha önceleri de buna benzer saldırılar düzenleyen İsrail, bu kez, dersini alınca olayın üzerine yatıyor.
Çünkü işin rengi belli oluyor. Yani Suriye’nin elindeki Yakhonts füzelerinin varlığı ortaya çıkıyor.
Hatırlarsınız bizim hava kuvvetlerine ait bir uçağımız da böyle bir test sırasında düşürülmüştü.
Dedim ya dış ve iç ateş çemberi daralıyor.
Sonbaharda ekonomik krizle birlikte, siyasi ve askeri krizler yolda.
İnşallah Türkiye çok yara almadan bu badireleri atlatır.
Türkiye var olacaksa, bu siyasi iktidar olmayacak.