İster kendini parlat:
Doğruyum… Akıllıyım…
Çalışkanım… Yamuk yapmam…Avanta almam, eşimi-dostumu kollamam…
İster kendini kapat:
Bilmedim, görmedim, söylemedim, anlamadım, karışmadım, yapmadım, yaptırmadım…
Nasıl olursan ol.
Nefes alıyor, insan olarak görünüyorsan;
Aklın, kalbin var ise…
Ona sahipsindir.
“Ben de yok…” diyemezsin.
* *
Vicdan.
Metafizik, diyalektik, felsefi her anlayışa göre…
Öyle veya böyle…
İnsana iyi ve kötüyü gösteren pusuladır.
Hatayı, düzgünü bildiren iç sestir.
Kişiyi her an, her yerde izleyen;
Niyetine göre yargıda bulunan hâkimdir.
Neyin yanlış, neyin doğru olduğunu bildiren gerçek ve tek ahlak hocasıdır.
* *
Nasıl mı ortaya çıkar?
Mesela… Birine iftira atar, suç yüklersin.
Zamanla onun haklılığı çıkar.
Karşının beraatı, senin mahkûmiyetine dönüşür.
Süresiz, son nefesine kadar…
* *
Allah vermeye…
Bir de azabı vardır.
Uyku, kâbusla ikiz kardeştir.
İçin yanardağ gibidir, kabardıkça kıvranırsın.
Düşündükçe, boğazın düğümlenir.
Kurtuluşu yoktur.
İnsanı duvardan alıp yere;
Yerden alıp tavana çarpar.
Yetmedi…
Tavandan söküp, pencereden sallar.
Yüreğinin cellâdıdır.
* *
Necip Fazıl Kısakürek üstadımız der ki;
“ Çıkamam aynalar, aynalar zindan.
Bakamam aynada, aynada vicdan”
* *
Aynaya bakabiliyorsan, ne ala…
Cesaretin yoksa fena, çok fena!
Erdal İZGİ