Varis ol…Şeytanını yen…o düşmanlık içindir…Uyarmaya layık ol…
Kendini tebliğci sanan…Şeytanını yen…o düşmanlık içindir…secdeye hadim ol… Şeytanını kibrini yenmezsen.olgunlaştıramazsın fıtratını…bu fıtrat cennete de götüür cehenneme de,Olgunlaştır…İslam fıkhına razı olsun fıtratın…İslam fıkhında yok et o kibre hadim fıkhını…O şeytan meyvesini…Uyarmaya layık olmalısın…
Şeytanını yen…Fıtratını secdeye hadim edene her yaratılan itaat eder…efendisi seçer onu…işte hadis…“Benim şeytanım, bana teslim oldu.” buyruldu…(Tirmizi, Rada 17; Müsned, III. 309)evet…müslüman et şeytanını…güneşi olan geceyi kovar gündüzü aklına gönlüne hakim kılar…Fıtratını kışa değil yaza hadim kıl…
Şeytanını yen…Kur’anı anlıyorum diyen…senin tefsirinden Allah razı değil tek sen razısın…
Varisim o peygambere diyen…İmamın diyen…Dağlar taşlar cemaat oluru sana…Kibrinle kavga et…Kibirle kavga et…Allah rasulü uyarmaya ehildi ve layıktı…Uyarıcının ve Kur’anı tefsir edenin temiz olması şarttır…işte ayet:Yine de ki: “Ben, peygamberler arasında benzeri gelip geçmemiş biri değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemem, ancak bana vahyedilene uyarım. Ben yalnızca açık bir uyarıcıyım.”(Ahkaf/9)
O uyarmaya layıktı…Secdeye hadim olana bu varlık secde eder…O alemlerin efendisi…O Allah rasulü kibrine kul olmadı…hep emir kulu oldu…din uydurmadı da işte ayetlerbazıları Allahın diniyle muaöeleye de “din uydurmak”diyorlar…zamanımızda bu kibirlerinden…Tek bizalimiz demiş oluyorlar…: “Eğer peygamber bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,/Elbette onu kıskıvrak yakalardık./Sonra onun can damarını koparırdık/ Hiçbiriniz buna mâni olamazdınız.(Hakka/44-47)
Mukallidlikten kurtul…Kibirle kavga esma ile hadimlikle sağlanır…Kibirlinin dini ilahi din değil…Kibrini yendiğin derece de ilahi dinin mukalletliğinden kurtulursun… Her insan her işe layık değil ehil değil…Kur’anı ben anlarım ..diyor…ben kibirliyim demeli aslında…Şeytanını yen…KİBRİNİ YEN…o düşmanlık içindir…Uyarmaya layık ol…
Esmayla hallen …uyarıcılığı görev edinen…Nefs-i emmaren yok olsun.sustur…nötürle… şeytanının yerini nefs-i mardıyyeye terk et…İslam fıkhına razı ol…Allahın dininde yok ol…ona secdede ol…
Tebliğcilik herkesin hakkı değil…Kibri öldür secdeyi dirilt gönlünde fıtratında…Allah yaratılanın efendisi eder secdeliyi…Ödül vermez mi Allah ama bazı müslümanlar şirk sanar her şeyi…Kibirle kavgası olan…Bazıları hoşlanmazlar ve alemlerin efendisi dersen peygamberimize .ayetlerle itiraz ederler…sanki kiliseyiz ve peygamberlerine onlar Allahın oğlu dediler… Alemlerin efendisi” sözüne alemlerin rabbi manası mı yükledik”Ululamayalım mı bir sınıra kadar peygamberimizi…İnsan kıymetli değilse onu yaradan da kıymetli değildir der aklı…dolaylı ululamaktır insanı ululamak…ve insanı ululamamak da Allahı ululamamaktır…Alemlerin efendisi de peygamberimize…secdeye hadim her insan efendidir…Peygamberimiz secdeye hadimliği ile en üst derecede itaate hak kazandı…secde İslam fıkhına teslimiyettir…”Bence “demeleri bırak…İslam fıkhına göre ..de…edep bunu gerektirir…Efendi kimdir…kibrini yenedir…Kibrini yenen şeytanını yenmiştir…alemlerin efendisi olmuştur…Peygamberimiz efendilerin efendisi…Hz. Muhammed (a.s.m)’e, diğer insanlardan farklı olarak -peygamberlik görevine uygun- özel donanımlar lütfedilmiştir. Bu cümleden olarak, Hz. Muhammed (a.s.m)’in bütün özellikleri, duyguları, şehevî, gazabî hisleri ve aklî melekeleri tam dengede idi. İzzetle tevazuu, iktisatla sahaveti-cömertliği, yumuşak huylulukla şecaati bir arada toplamıştır…
Ey tebliğci önce kibrini şeytanını yen….Fıtrat hem cennete hem de cehenneme götürür…Nefs-i mardıyyeyi şoför seç ona…Şeytanını yen…o düşmanlık içindir…Uyarmaya layık ol…Şeytanını kibrini yani nefs-i emmaresini yenen yerine nefs-i mardıyyeyi yerleştiren…kişi özgürdür efendidir…Kibirli özgürlüğü hakketmez…çünkü zulmeder…Hukukullahı çiğner…Allah adına af ediyor papazlar ..Allah adına hareket etmek ancak secdelinin hakkı…
Uyarıcılık postuna oturan kardeşim…Kolay değil efendimize Varis olmak…Şeytanını yen…o düşmanlık içindir…Uyarmaya layık ol…























