Gün/aydın dostlarım…
Özlemeyi biliyorsan tebessüm et. Beklemeyi biliyorsan sabret… Sevmeyi biliyorsan… Kollarını aç___________________ Sevgiye başlangıcım ben…
VAKTİM KALMADI
Hani şarkıda diyor ya: “Vakit yok gemi kalkıyor artık.”
“Bir gün kalkacaksınız ve hep hayal ettiğiniz şeyleri yapmaya vakit kalmamış olacak.”
Nedir hayat?.. Diye sordunuz mu hiç kendinize?..
Ya da daha önemlisi Hayat nedir?.. Sorusuna gerekli yanıtı verebildiniz mi?..
Tarifini yapabildiniz mi mutluluğun?.. Yaptığınız tarife göre mutlu oldunuz mu ve çevrenizdekileri mutlu edebildiniz mi?..
Geçmişe yapılacak kısa bir yolculuk, bu sorunun yanıtını verecektir. Belki de birçoğumuz gibi şimdiye kadar, yanlış tarif almış olduğunuz ya da bazı eksikler bıraktığınız için başarısız olmuşsunuzdur.
Hayata nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Öncelikle hayatın anlamına sevgi katacaksınız.
Her şeye sevgi İnsana, doğaya, canlıya, cansıza ama her şeye Sonra, en az sevgi kadar saygı da ekleyip azımsanmayacak ölçü de umutla birlikte harmanlayacaksınız hayatı. Çünkü vakit yok hüzünlenmeye bile. Boşa geçirecek vakit yok, hayat bir nehir gibi akıyor okyanusa doğru…
Hani hayatta tuhaf engeller vardır bazen, gözle görünmez, örneğin çok istediğiniz bir şey birkaç defa denemenize rağmen bir türlü gerçekleşmez, sanki ruhsal bir engeldir bu, görünmez bir el önler bunu başarmanızı, kendinizi duvara dayanmış gibi hissedersiniz. Böyle zamanlarda kimileri içine dönmeyi tercih eder, tekrar denemekten vazgeçer, kimileri bu engeli aşmak konusunda kararlı davranır ve başarır da…
Unutmanın lütfunu bilmiyor, idrak edemiyor insanlar. İstiyorlar ki, herkes onlar gibi hatırlasın, hatırlasınlar ki tarihin hafızasında unutulmaz bir yere gömülsünler. Hâlbuki insanları unutulmaz kılan, keşfedilmemiş sırlarla, arkalarında kocaman bir gizem bırakarak gözlerini yummalarıdır.
Diyor ki: Jack London tarafından yazılmış Martin Eden kitabında…
“Hayattan hiçbir vakit korkmadım ama hayata doyacağım da aklımdan geçmezdi. Hayat beni öylesine doldurdu ki içimde hiçbir arzuya yer kalmadı. Eğer bir parçacık yer olsaydı, şimdi seni isterdim. ”
Martin Eden kitap özeti bizlere eğitimsiz bir gencin aşık olduğu kadın için yazar olma yolunda gösterdiği çabaları anlatır. Ne var ki genç adam, bu çabalar sonucunda kendini hiçbir yere ait hissetmemeye başlar ve yalnızlaşır.
Martin Eden roman özeti, kısaca bir gencin sınıf atlama mücadelesi olarak ifade edilebilir. Kitap, bizlere sadece klasik bir aşk hikâyesi sunmakla kalmaz bir kişinin kendini aşmak ve ait olmak için gösterdiği çabaları da anlatır…
Bu aşamada unutmadan, hayat tarifinin olmazsa olmazı aşk ı, ölçüsüz barış ı, karşılıksız insanlığı, karşılıklı huzuru ve kardeşliği de ekleyip harmanlamaya devam edeceksiniz. Daha neler mi gerekli?.. Şiir gibi, sevgi dolu bir hayat gerekli insana…
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım…’
Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Biraz soğuk, biraz yağmurlu bir Çarşamba sabahından tüm insanlığın yüreği, insanlık sevgisi sıcaklığıyla dolsun… Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Hoş kalın, hoşça kalın ama kalbiniz sevgi dolu dostça kalın her dem…
Bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#
VAKTİM KALMADI
Öyle bir hasret ki içimi yakar
Yakar yüreğimi vaktim kalmadı
Kalmadı mecalim ruhumu sıkar
Sıkar yüreğimi vaktim kalmadı
Kalmadı umudum gözyaşım akar
Akar da feryadım göklere çıkar
Çıkar da hayalin peşine takar
Takar yüreğimi vaktim kalmadı
Kalmadı takatim boynumu büker
Büker de gözlerim yoluna bakar
Bakar da yokluğun kalbimi söker
Söker yüreğimi vaktim kalmadı…
13.01.2025 – 06,30 – İZMİR (2)
Ömer Sabri KURŞUN
Bu şiirim Zincirbend (Zincirleme) tarzı şiiridir…
Zincirbend şiirleri ezberlenmesi ve hatırda tutulması kolay olduğu için şairler ve halk âşıkları tarafından çokça kullanılan bir tarzdır. Gazellerde ve koşmalarda da kullanılan bu tarz, en çok destanlarda görülmektedir.
Zincirbend şiirleri, iki farklı biçimde karşımıza çıkmaktadır.
1- Dörtlük Zinciri: Her dörtlüğün son kelimesi veya son dizeden etkili bir kelime, takip eden dörtlüğün ilk kelimesi olarak kullanılır. Çok yaygın olan bu tarzdır. Başta Hanaklı Ahmet Mazlûmî Efendi ve Posoflu Âşık Zülâlî olmak üzere hemen hemen her âşığın bu tarz bir şiiri vardır.
2- Mısra Zinciri: Burada her mısranın son kelimesi, takip eden mısranın ilk kelimesi olarak kullanılır. Bu tarz zincirlemenin örnekleri azdır. Yazan şair ve âşıklar da, bir veya iki dörtlükle yetinmişlerdir.
https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1593060/vaktim-kalmadi.html