Benim için beklenen zamanlar geldi. Ara ara bunalsam, fırlamaya çabalayan tansiyonumu zorla yerine oturtsam da, elde değil bu yaz mevsimini seviyorum. Elbette deniz kenarındayken!! Güneş parıldıyor, deniz süt liman çağırıyor.
Ege’deyseniz ve Egeliyseniz, o vakit şansınız yüksek. 15- 20 dakikada kaçacak cennet çok.
O yüzden de halkımız, iş dünyamız var gücüyle kaçıyor!
Bölge sanayisi, ticareti, üretimi bir avuç vatanseverin elinde. Hani o derece…
Ben de şu sıralar az değilim.
Bir gün, iki gün Allah ne verdiyse, yaz insanı olarak hop denize…
Gittin de otur değil mi yerine.
Kısmetim değil, buluyor bir şeyler…
TUHAF KOKULAR
Yarımadanın ucunda cennet koylardan birindeyim.
Kime baksam tanıdık değil.
Çoğu İstanbul, arada bir Ankara ve bi dolu yabancı plaka.
Neyse ki tek tük dostlara rastlıyorum…
Etraf yabancı yüz olunca, birbirimize Amerika’da karşılaşmış muamelesi yapıyoruz.
Hakikatten her şey güzel.
Ulusal ahvalden bu kadar kopuk memleketimin şimdi, ulusu buraya çağıran güzelliği içimi açıyor.
Doğrusu şikayet etmiyorum kalabalık oldu diye. Yanımdakileri rica naz toparlıyor, daha sakin bir yere taşınıyorum. Burası da süper!.
Ve uzanıyorum sahile.
Mis gibi bir hava içime çekiyorum ki, bir koku geliyor burnuma.
Etrafta bir WC mi var, dibinde miyiz?
Takipteyim, iki boru uzanıyor ileride. Denizin içine doğru.
Gerisini anlatmayım çünkü bilemiyorum hakikatten ne borusu.
Gruptakilerin farklı farklı fikirleri var!!
BİRİNCİ GÖREV
Yalnızca buraların değil, pek çok ilçenin kanalizasyon ve arıtma şebekeleri ya yok ya da çalışmalar eksik.
İller Bankası tarafından kanalizasyon tatbikat projesi hazır ilçelerde dahi, hala ödenekler yeterli olmadığından projeler tamamlanamıyor, ihaleye çıkılsa da çalışmalar ağır işliyor.
Örneğin Çeşme ve Alaçatı kanalizasyon sistemleri birleştirilerek Alaçatı`nın güneyinde yer alan deniz deşarjından ön arıtma yapımı planlandı. Deşarj edilmesi için Dünya Bankası’ndan 13 milyon dolar kredi alınmıştı. Ancak hala kollektöre bağlantılar yapılamıyor.
BÜYÜK SORUMLULUK
Öğrendikçe görüyorum ki, konu yalnızca Büyükşehir ve ilçe belediyelerin değil, Çevre Bakanlığı`nın, Kalkınma Bakanlığı’nın da sorumluluğunda.
Şu kadarından söz edelim, denize yakın birçok ilçede fosoptikler dolmuş ve çoğu sızdırmaz niteliğini yitirmiş durumda.
Artık kollektörlerle toplanacak arıtma sistemleri şart.
Belediye başkanlarının, ilçeleri adına çalışmaları sıkı takip etmek, öncelikli görevleri olmalı.
Sayın yetkililer, bu sıcakta kimsenin ağzının tadını bozmayalım.
Sizlerden açıklama da beklemiyorum.
Kendi çocuklarınız o sulara giriyor diye düşünün lütfen.
Sonuca kısa sürede ulaşacak yeni bir plan ve vicdan yeterli.