Okurlarım diyorlar ki; yazı ve şiirlerinizi severek okuyor ve takip ediyoruz.
Şiir diliniz, imgeleriniz çok farklı demiş bir okurum, bir diğeri de biraz sert ve keskin benzetmeleriniz demiş.
Dedim ki evet hayata hep realist bakarım.
Günlük hayatta yaşanabilecek her şey şiir ve yazılarımın konusu. Ama gerçek, yaşanmış, yaşanabilir…
‘Olası, tipik, tutarlı’ yani.
Bu bir ustanın ifadesidir ben de kullanırım hep. Bir başka usta şair de yazılarım için ‘engelsiz koşu gibi’ demişti, bunlar benim için önemli değerlendirmeler.
Ha bir de anamın babamın iki kızından biriyim.
Babam hep evin kırılan bozulan eşyalarını ve yerlerini ustaca tamir ederdi, ben de ona yardım ederdim. Erkek kardeşimiz yok bizim.
Diyeceğim o ki ilk gençliğimde bir elimde hep, çekiç, tornavida ve pense vardı bu yüzdendir keskinliğim.
Eğri büğrü ve yamukluğa, yalana dolana, sahtekârlığa, yalakalığa tahammülümün olmayışı bu yüzdendir. Bunların hepsini çekiçle ezdim, penseyle söktüm çünkü.
Biraz çiğdem çiçek kokusu alırsanız da bu bağlar bahçeler içinde geçmiş çocukluğumun kır çiçeklerinin kokusudur, türkü, ezgi ve şiirsellik ise dedelerimin anlattığı öykülerden gelir, o günlere özlem ve kültür kokar sizin anlayacağınız.
Diğer elimde hep kalemim oldu, onu kimse alamaz elimden. Şen ve esen kalın.
Şükran Uçkaç Yargı Sazsızozan
15′ olmuş Eylül’ün
2024 Ankara