Acıların ayak sesleri sessizdir.
Kimi insanlar acılarını, hüzünlerini, kederlerini gülüşlerin, nezaketlerinin ardına saklarlar.
Yazgı, derler …
Kader, derler…
Eğer kalemi iyiyse yürek özlerini sağlarlar kağıda adına; Biz de okuruz.
Kısa ise ” Şiir”
Uzun ise ” Öykü”
Çook uzun yazılmışsa “Roman” deriz.
Hayat da zaten bir roman değil mi?
Mehmet Bülent Mehmet Bülend Sağlam gönül dostumuz haklı olarak bir dizeyle insanı süzmüş gönül eleğinden. Der ki;
” İnsanlar unutmak için yaratılmışlar!”
Ona katılmamak bana göre mümkün değil görünüyor.
Neden mi?
Açıklayayım azıcık…
Evet aynen insanlar sanki unutmak ve unutulmak için yaratılmışlar.
Her iki duygumuz da kimi duygularımızı uyutuyor, kimilerini de öldürebiken iki tehlikeli duygudur!
Ama aynı zamanda yaşanması/ yaşanılnası gereken iki handikaplı duygudur.
Nasıl mı?
Kısaca örneklemek gerekirse;
Kötü birini unutmak güzel bir duygu değil midir?
Veya size yapılan bir yanlış sonrasında kalbiniz kırılmış olsa ve o yanlışın faili size gelip de özür dilemiş olsa… En azından geçici de olsa “unutma rafına” atarız o anı değil mi?
Evet, unutmayız belki…
Ama uyuturuz anı. Daha temkinli ve dikkatli olmamız için…
Eğer kötü, yanlış hayata ve insana dair tüm olumsuzlukları unutmazsak vay halimize!
Aksi halde acılarımız sürekli olurdu değil mi?
Şimdi diyeceksiniz ki bana ” İyi hoş da Emine Hanım sen madolyanın tek tarafını bize yansıttın!”
Çook haklısınız çok!
Unutulmaması gereken duyguların başında insan olana yakışan;
“Vefa, teşekkür, özür” geliyor.
Üç duygu tüm duyguların verniğidir.
Sonrası fasa fiso…
Ne demiş, Cibran?
“Anımsamak bir tür buluşmadır. Unutmak ise bir tür özgürlüktür.”
Ne demiş, Nazım?
“Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir devrim.”
Ne demiş, Schiller?
“Affetmek ve unutmak, iyi insanların intikamıdır.”
Ne demiş, Neruda?
“Aşk ne kadar kısa ve unutmak ne kadar uzun.”
Derler tabi…
Asıl beklemek uzun gelir insana.
Ve önemsemişe, sevmişse onu ” Gitme” diyecek kadar cesur ve özgüvenli olmalı insan.
Hayat acıları, mutlulukları bağrında taşıyacak kadar uzun değildir. Ama yaşarken unutmanın ömrü uzun sürelidir.
Zira hiç kimse sevdiğini kaybedip sonra da onu unutacak kadar güçlü değildir.
Size keyifli bir hafta geçirmenizi dilerim.
Saygılarımla
Emine Pişiren/Akçay