Engeller aşılmış ve terminale ulaşılabilmişti. Bu sürede evinden haber alamamıştı. Dertliydi ve bir an önce evine ulaşmak istiyordu.
Evine ulaşamadığı günde inşaatlarda çalışmıştı.
Terminal ana baba günüydü. Dönüşü yaz tatiline denk gelmişti. Yolcular yer bulmak için nerede ise boğuşmak zorunda kalıyordu.
Dayı terminalin kapısında oturmuş bekliyordu. Yaz günü bitmez ya böyle bir gün boğuşmadan yoluma devam ederim, diyordu. Yirmi yıldır bu yollardayım, böyle bir kalabalık görmedim, diyordu. İnsanları şehirde süründürdükleri yetmiyormuş gibi yollarda da bekletiyorlar, dedi.
Ara sefer için bilet bulabilmişti. Yalnız çuvalları için de para almışlardı. Kalabalık havanın sıcağı ve nemi onda gücünü çekip almıştı. Simsar otobüs yolcuları dediğinde dayı çuvallarını sürütmeye başladı. Otobüs küçük türdendi.
Hayırlısı deyip içeri adım attı. Biletini gösterdi ve yerine oturdu. Peşinden yolcular koltuk kavgasına düştüler. Olaylar büyüdü. Dayı yerinde uyudu ve kalkmadı. Sora başka bir otobüs istemeyenleri aldı ve yolculuk başladı.
Dayı üç aydır yoldayım, inebilirim inşaatıma geri döner çalışmaya başlarım. Bu kadar da olmaz birbirinizi mi yiyeceksiniz. İnsanlık kalmamış. Dayı yükünü otobüse aldırmayı başarmıştı. Yalnız rezil olduk, bir daha asla böyle bir yolculuk yapmam, dedi.
İki saatlik yol için bana çektirilen eziyete bakar mısınız? Dedi.
Otobüs benzerinin her tarafından sesler geliyordu. İki saatlik yol uzamaya başlamıştı. Yavaş ve sakin yol alınıyordu. Otobüsün dermanı kesilmişti. Biraz ileride yola atlayan bir kadın iki elini salladı. Dayı olayı şoföre duyurdu fakat otobüs durmadı. Dayı üzülse de yapacağı bir şey yoktu.
Benzin darlığı hat safhadaydı. Siyasiler benzin var da ben mi içtim, diyordu. Bundan dolayı taşımacılık epeyce sekteye uğramıştı.
Otobüs benzeri yolun kenarındaki çeşmenin yanında durdu ve herkes su içti rahat etti. Mola çok işe yaramıştı.
Yola çıktığımızda az yolumuz kaldığını biliyorduk. Bu arada inenler oluyordu. Dayı yoldaki sırtında valizini taşıyan, kadını almadığına dertliydi. Bu kadar yolcunun hayrına alınması gerekirdi, dedi. Dayı kasabasına gelince indi. Çektiği sıkıntıyı da unutmayacaktı.
Güneşli bir havada çuvallarını aldı. Köyüne giden minibüs durağına gidecekti. Tam bu sırada dayının ve şoförün fark ettiği bir olay gerçekleşti. Yolda almadığı kadın sırtında valiziyle KASABAYA doğru dönmüştü.
Şoför ve dayı kadının peşinden bakakaldı.
Hasan TANRIVERDİ