Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumu daha iyi tahlil edebilmek adına üç yazarın kalemi üzerinden kısa bir tarihsel yolculuğa çıkalım sizlerle.
Çok mu farklı şeyler öğreneceğiz bu yolculukta?
Belki hayır!.. Belki biraz hafızalarımızı tazeleyeceğiz, belki de tazelenen bu hafızayla biraz daha bilinçlenip bileneceğiz.
Ama kurulan tezgahların bir süreç içinde, sabırla, kademe kademe nasıl uygulamaya konulageldiğinin ayrımına bir kez daha varacağız.
Emperyalizmin üzerimizde kurduğu tezgahı unutmayıp uygulama içn an ve ortam ararken, göstereceğimiz aymazlığın nelere malolacağını tarihin kafamıza vura vura öğretmesini istemiyorsak, çok iyi dersler çıkarmalıyız bu yolculuklardan.
*
1- Vural Savaş(Bir Dönemin Perde Arkası)(s:23)
“ABD, emperyalizmin en iyi uşaklarının “Siyasal İslamcılar” arasından çıkacağının; şeriat düzeni kurmak isteyenleri desteklemenin, İslam ülkelerinin çağdaşlaşmasını ve kalkınmalarını engellemenin, onları yarı sömürge halinde tutmanın, halkların sosyal uyanışını geciktirmenin, yeni emperyalizmin gerçek hedefi olan ulus devletleri çökertme ve parçalamanın ancak bu yolla mümkün olacağının bilincindeydi.
*
2- Hulki Cevizoğlu(1919’un Şifresi)(s:51) (ABD Kongresinin 31 Ekim 1896 tarihli gizli kararına göre)
Osmanlı İmparatorluğunun mevcut bölgeleri sınırlarla ayrılacak, bu bölgeler Hristiyan eyaletleri olarak kabul edilecek… Oluşturulacak Ermeni devletine tüm Hristiyan devletlerin askeri destek sağlamaları istenecek… Türkiye’de ılımlı dini fikirleri olan yönetimlerin kurulmasına özen gösterilecektir”
*
3- Laurance Evans(Türkiyenin Parçalanması/ 1914 – 1924 (2003 basım) (Vural Savaş’ın alıntısından aktarım: s.24-25
ABD Başkanı Wilson: “Türkiye galip ülkeler arasında paylaştırılmamalı ve orada, ırklara göre özerk yönetimler kurulmalı”
ABD Baş kanı Wilson: “Türkiye galip ülkeler arasında paylaştırılmamalı ve orada, ırklara göre özerk yönetimler kurulmalı”ilasyonların sonu ve Amerikan çıkarlarının tehlikeye düşmesi demektir. Bu nedenle Amerika boğazların uluslararası bir yönetim altına alınmasıyla doğrudan ilgilidir.”
Adı geçen kitaptan (s:426)
“….. Kapitülasyonları geri getirmeyen, Hristiyanlara cömertçe ayrıcalıklar tanımayan, bağımsız bir Ermenistan yaratılmasını önleyen bir Türkiye antlaşmasına razı olunamazdı…. Ve Lozan Antlaşması ABD Senatosu’nca reddedildi.”
*
Peki de daha sonraki yıllarda, “Stratejik Ortağımız(!) ABD, TÜRKİYE’NİN TAPUSU SAYDIĞIMIZ Lozan Antlaşması’nı onayladı mı dersiniz?… HAYIR!…