Üç Mayıs 1944 te bir işaret fişeği yakıldı.
Türkçülüğün önderlerinden Rahmetli Hüseyin Nihal Atsız yapılan baskılara boyun eğmedi.
Daha sonra Türk Milliyetçiliğini aksiyon haline getiren Alparslan Türkeş, Milliyetçi Hareket Partisini kurdu.
Milliyeti Hareket Partisi Türk Birliğini Sağlamak amacıyla kurulmuştu.
Yüce Atatürk’ün Rüyası idi.
Merhum Alparslan Türkeş bu doğrultuda Atatürk’ten aldığı mirası devam ettirmek için çalışmalara başladı.
Çok çileler çekti.
Bu yolda epeyi mesafeler de almıştı.
1979 lu yıllarda Sovyet Rusya dağılınca-Atatürk bu dağılmayı yıllar önceden haber vermişti- ortaya beş tane yıldız, Türk devletleri çıktı.
Bunu için Türk Devletleri Topluluğu diye bir birlik kuruldu. Öyle ki Azerbaycan’da milyonlar toplanıyor büyük Türkçü Elçibey Cumhurbaşkanı oluyor.
Her yıl bir Türk devletinde toplanılıyor ve dünyada büyük bir heyecan dalgası yaratıyordu.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu.
Emperyalist ülkeler” dünyada ilk defa medeniyeti kurmuş nice devletlere öncülük etmiş bu Türkler bir araya gelip birlik olursa bize ekmek kalmaz” düşüncesiyle hakarete başladılar.
Amerika açıktan açığa “Türk birliği bizim için Nükleer bombadan daha tehlikelidir” diyordu.
On iki eylül hareketi bunun için yapıldı.
Türk Birliğini kuracak olan kadrolar çok yakında bu heyecanla birlikte yapılacak seçimde iktidar olacağı gün gibi aşikardı.
Bütün kadrolarını hapse attılar. İdamla yargılandılar.
Bu arada Türk Birliğine karşı olan Özal İktidara getirildi.
Amerikan istekleri yerine getirildi.
Özelleştirme hareketiyle bütün Cumhuriyetin can damarları Amerikan şirketlerine peşkeş çekildi.
“Kürt Devleti” dillendirilmeye başlandı.
PKK milletimizin başına bela edildi.
Bu arada MHP Lideri dışarı çıkınca yeniden bir Türk Birliği heyecanı doğdu.
Öyle ki Erciyes Ovasında milyonlar toplanıyor. Kadrolarının dağılıp başka partilere gitmiş olmasına rağmen MHP inanmış liderinin etrafında kısa zamanda toplanıp yakında yapılacak seçimde iktidarın ayak seslerini yankılanıyordu.
Buna karşı emperyalizm de rahat durmuyor, Türk Birliği yolundaki çalışmalara darbe üstüne darbe vuruyordu.
Nihayet Başbuğun hakka yürüyüşünden kısa bir zaman sonra Erciyes’in ağırlığını üzerinde taşıyamayan yeni MHP bu kurultayları iptal ediyordu.
Bu heyecan ortadan kalkınca emperyalizm harekete geçti. Meydan boştu ve emperyalizm istediği gibi at oynatıyordu.
Bugün, bu heyecanı, uykuda bekleyen devleri uyandıracak liderini bulduğu anda, Türk Birliğine gidecek yol açılacaktır.
Merhum Ziya Gökalp dediği gibi ”VATAN NE TÜRKİYEDİR, TÜRKLERE TÜRKİSTAN, VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TURAN.”
Böylece hem Atatürk’ün rüyası geçekleşecek hem de Başbuğ mezarında rahat uyuyacaktır.
Bu aynı zamanda Yüce Türk Milletinin kurtuluş reçetesidir.
Bu vesileyle ÜÇ MAYIS TÜRKÇÜLER BAYRAMI kutlu olsun.
Ne Mutlu Türküm Diyene!