Her yıl sıcakların bastırmasıyla beraber gazetelerin üçüncü sayfaları Şile ve Kilyos’ ta suda boğulanların, mıcırlı yolda takla atan araçların, Güney Doğu’ da damdan düşerek ölenlerin hüzünlü haberleri ile dolmaya başlar. Hadi diğerleri neyse, ama dünyanın hiçbir ülkesinde bizdeki kadar çok damdan düşen ve bu yüzden sakat kalan veya ölen insan olduğunu sanmıyorum. Dilinde ‘Bana damdan düşen birini bulun’ diye bir deyim olan tek ülke de herhalde Türkiye’ dir.
Bu sene de durum farklı değil. Haber, Zaman gazetesinden:
‘’ Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin gibi illerde vatandaşlar, aşırı sıcaklardan dolayı evlerinin damında yatıyor. Bu yıl sıcakların artmasıyla birlikte damdan düşenlerin sayısında da artış yaşanıyor.
Diyarbakır başta olmak üzere çevre illerden devlet hastanesine damdan düşmelerden dolayı yüzlerce kişi başvurdu. Mayıs ayında bin 900 kişi yüksekten düşmeden dolayı hastaneye intikal ederken; haziran ayında 2 bin 500 kişi müracaat yaptı. Bu yıl damdan düşme hadiselerinde ölüm vakası gerçekleşmezken; geçen yıl Güneydoğu’da damdan düşerek ölenlerin sayısı 20’yi geçmişti.
Diyarbakır Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Kerim Keser, bölgedeki aşırı sıcaklar sebebiyle vatandaşların damlarda uyumayı tercih ettiğini belirterek, geçen yıla göre bu yıl düşme olaylarında aşırı sıcaklardan dolayı yüzde 35-40’ lık bir artış yaşandığını söyledi.’’
Damdan düşme araştırması
Damdan düşmeler bilimsel araştırmalara bile konu olmuş. Dicle Üniversitesi Halk Sağlığı ve Beyin Cerrahisi Anabilim Dalları tarafından yapılmış bilimsel bir ankette, 1445 konutta yaşayan kişilerle yüz yüze yapılan görüşmelerde binaların yüzde 16’ sında en azından bir düşme olayı yaşandığı belirlenmiş. Bunların yüzde 50’ si damdan, yüzde 25’ i merdivenden, yüzde 11’ i balkondan, kalanı ise yüksek duvardan ve ağaçtan düşme imiş.
Damdan düşenlerin yüzde 40 kadarı hastanede yatarak tedavi edilirken yüzde 30 kazazedede ise kalıcı sakatlık oluşmuş.
Çocuklar ve kadınlarda risk yüksek
Araştırmaya göre, düşenlerin yüzde 70’ ini gece tuvalet için kalkan ve uyku sersemliği ile damdan veya merdivenden düşen 15 yaşından küçük çocuklar oluşturuyor.
Damdan düşenlerin yüzde 60’ ının kadın, yüzde 40’ ının erkek olması da ilginç bir bulgu. Bundan erkeklerin uykularında daha az hareket ettikleri veya daha derin uyudukları gibi bir sonuç çıkarmak mümkün. Bu tabii ki genç erkekler için söz konusu; yoksa prostat sorunu olan erkeklerin gece birkaç kere tuvalete kalkmaları kaçınılmaz.
Damdan düşmenin sebepleri
Araştırmada, düşme riskini arttıracak yapısal eksiklik yönünden incelenen konutların yüzde 50’sinde çatı olmayan düz dam, yüzde 33’ ünde korkuluksuz pencere, yüzde 20’ sinde korkuluksuz merdiven, yüzde 10’unda korkuluksuz balkon, yüzde 10’unda yetersiz aydınlatma olduğu belirlenmiş.
Çatı ya da damın çıkış kapılarında kilit yada herhangi bir kontrol önlemi olmayan konutlarda düşme olgusu oranı yüzde 30 iken, kontrollü olan konutlarda aynı oran yüzde 10 olup risk de 4 kat fazla bulunmuş.
Devlet baba klima alsın, babo !
Küresel ısınmanın giderek arttığı hesaba katılacak olursa, damdan düşenlerin sayısının da katlanarak artacağını söylemek kehanet olmasa gerek.
İnsanların eğitilmeleri, damların etrafına korkuluk veya parmaklık yapılması, damların aydınlatılması, çocukların tek başlarına damda yatmalarına izin verilmemesi.. gibi basit tedbirlerle bu istenmeyen kazalar bir ölçüde de olsa azaltılabilir.
Kesin çare ise ‘Devletin her eve klima veya hiç değilse vantilatör alması’. Bunun için de Cem Uzan’ ın barajı aşması gerekiyor.