Seçimlere 4 aydan az bir süre kaldı. Ancak, genel başkanların şahsi kavgaları dışında, bir gelişmeye şahit olmuyoruz.
Belli ki, 2011 ve sonrası çok zor geçecektir. Başta, Kuzey Afrika ve Ortadoğu (ki tümü, bizi yakından ilgilendirmektedir) olmak üzere, tüm dünyada ciddi sancılar yaşanacaktır. ABD/İsrail şer ittifakının, BOP ile ilgili senaryoları, artan tempoda gündemde tutulacaktır. Elbette, bu arada, Türkiye’ye de her açıdan darbe vurma gayretleri devam edecektir.
Ülkesine gerçekten hizmet vermek isteyen her partinin, kısa-orta ve uzun vadeli planlarının olması şarttır. Mutlaka; milletvekillerinden değil, profesyonel uzmanlardan kurulu, çok güçlü bir Ar-Ge bölümünün olması, zaruridir.
Türkiye’nin; tarım/hayvancılık/maden/sanayi/vergi/eğitim/finans vs. konuları ile ilgili olarak, ne düşünmektesiniz? Hangi stratejik planları uygulayacaksınız? Hedefleriniz ve buna ulaştıracak araçlarınız nelerdir?
Vizyon-misyon-strateji kavramlarına önem vermeyen; megatrend projeler hazırlamayan, iktidar ve muhalefetler, sadece laf üretirler, polemik ve demagoji yaparlar.
Ülkesini, kendisini ve evlatlarını düşünen her vatandaş, karşısına çıkan her politikadan hesap sormalı, projelerinin varlığını araştırmalıdır. Sadece, şahsi çıkarlarını düşünmekten, oyunu satmaktan, tayin/terfi/torpil/iş ve ihale takibi hastalıklarından vazgeçmelidir. Ülkenin mevcut durumundan, fakirliğinden, geri kalmışlıktan, adil olmayan gelir dağılımından, dejenere vergi sisteminden mutsuz olmalıdır. Haksızlıklara, yolsuzluklara, israfa, kayırmalara, rüşvete karşı çıkmalıdır. Tam bağımsız bir ülke için, varını yoğunu ortaya koymalıdır. Devamlı olarak okumalı, araştırmalı, zamanını ülke adına değerlendirmelidir.
-Türkiye’nin Dünya’daki yeri (ekonomik ve politik olarak) nerededir?
-Gelişmiş bir ülke haline gelmek için neler yapılmalıdır?
-Ve hangi partinin, bu konuda ciddi/kapsamlı/tatmin edici projeleri bulunmaktadır? Kim, laf/demagoji üretmekte, kim ciddi araştırmalara dayanmaktadır?
-Gerçekten G-20 diye bir güç var mıdır? G-2’nin (ABD ve Çin) ezici üstünlüğü mü kamufle edilmektedir?
1-2008’de başlayan finans krizi 10 Trilyon Dolarlık bir zarar doğurdu. Çin ve Hindistan dışında, tüm ülkeler (söylenenlerin aksine, Türkiye dahil) küçüldü.
Kriz devam etmektedir. Göç ve terör faktörleri, bunu daha da derinleştirmektedir. Hepsi de, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan, silah taciri ülkeler, Dünya’nın her tarafını karıştırmaya devam etmektedir.
Ve biz bu tabloya karşı, ne gibi ciddi tedbirler düşünmekteyiz?
2-Dünya’da söz sahibi olmak için; ekonomik güç/ askeri güç/ enerji kaynaklarını kontrol kapasitesi/ eğitim düzeyi/ Ar-Ge çalışmaları/ üretilen katma değer/ dış ticaret açığı-bütçe açığı-borçluluk gibi faktörlerde, müspet pozisyonlara sahip olmak gerekmektedir.
Peki, biz enerjimizin bile yüzde 70’ini dışarıdan temin ederken ne durumdayız?
-Teknoloji ve innovasyon alanında, esamemiz okunmakta mıdır?
-Geleceğin teknolojilerinde, yani Biotech (tarım ve ilaç sanayi)/ Nanotech(inşaat, kimya, tekstil, savunma sanayileri), Neuroscience (Sağlık Sektörü)/ Energy (Güneş, hidrojen, enerji depolama, pil)/ Space(Uzay Sanayi)/Nükleer Fizik/Bilişim/Moleküler Biyoloji, Genetik, vb. konularda hangi düzeydeyiz?
3-Bu kadar kalabalık mevcuda rağmen, Silahlı Kuvvetlerimizin gücü nedir? İsrail ve ABD bağımlılığı gerçekten ne düzeydedir? Yapılması gereken reformlar, ne zaman başlayabilecektir?
4-Dünya sıralamasında, Türk üniversiteleri, mevcut acıklı durumdan ne zaman ve nasıl kurtulacaktır?
5-ABD harcamalarında, ABD birinci (365 Milyar Dolar), Çin ikincidir. (217 Milyar Dolar). Türkiye’de, bu rakam 4.8 milyar dolardır.
Daha birçok faktörü sayabilirim. (Sn. okurlarımıza, Uğur Yüce’nin, Ocak 2011 tarihli, Dünya Ekonomisi ve Siyasetine Dair Öngörüler. Türkiye açısından bir değerlendirme; raporunu okumalarını tavsiye ederim.)
Türkiye, bulunduğu noktadan, çok daha ileride olmayı hak etmektedir. Yeter ki, gerekli stratejik kararları alabilen ve uygulayabilen, iyi ve kaliteli ekipler (yandaşlar değil), yönetime hakim olabilsin.
Türk seçmeni, Haziran 2011 fırsatını iyi değerlendirmelidir. Geleceğini ehil ellere teslim etmelidir…