İmza, sözlük anlamı itibariyle “Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret” (TDK, 2020) olarak tanımlanmaktadır. Son 20 yıl içerisinde teknolojik gelişmeler çerçevesinde imza ile ilgili işlemlerin kolaylaşması da gündeme gelmiş ve ülkemizde 2004 yılından itibaren bu alanda mevzuat düzenlemeleri yapılmaya başlanmıştır.
Elektronik imza (e-imza) olarak adlandırılan bu süreç 23/01/2004 tarihli ve 25355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu” ile başlamıştır. Daha sonra 20/04/2006 tarihli ve 26145 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “E-Devlet Kapısının Kurulması, İşletilmesi Ve Yönetilmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı” ile devam etmiş ve 31/07/2009 tarihli ve 27305 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması ile ilgili gelişmeler süregelmiştir.
Bunun yanında 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönetmeliktete ve E-Devlet Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte, Elektronik İmza (E-İmza) ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Bu bakımdan e-imzanın kullanım alanı genişlemiş ve 2020 yılında başlayan Covid-19 pandemisinin etkisiyle özellikle uzaktan çalışma sistemlerinin yaygılaşması ile daha da yaygınlaşması kaçınılmaz olmuştur. Dolayısıyla işletmelerin yazılımsal ve teknik anlamda güvenli ve hızlı hizmet sunabilmeleri için e-imza teknolojisine yönelik yatırımlarını da artırması önem arz etmektedir.
Bahsetmiş olduğum mevzuatlarda e-imzaya ilişkin olarak yapılan düzenlemeleri daha sonraki yazılarımda ele alacağım.
Herkese sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.