Sözlükte; kalıcı olmak, var olmak, ölümsüzlük anlamlarına gelir.
Son seçimler nedeniyle epeyce konuşuldu.
Esasında bir ülkenin geleceği bilim, sanayi ve teknolojiye bağlıdır.
Temel sorular ve sorunlar şunlardır;
– 21. yüzyıl Türkiye’si olarak neredeyiz ?
– Ne üretiyor, ne satıyoruz? Mühendislerimiz, bilim insanlarımız neler yapıyorlar?
-Eğitimde kalitemiz nedir?
– Niçin çok yüksek bir beyin göçü söz konusu?
Bu günün ve yakın geleceğin dünyasında öne çıkan konular nelerdir?
– yapay zekâ,
– akıllı fabrikalar,
– otonom niteliği artan robotlar,
– nesnelerin interneti,
– büyük veri,
-sensörler,
-bulut bilişim…
Adına 4. Sanayi Devrimi dediğimiz, içinde bulunduğumuz dönemin belirleyicileri..
Bunları üretecek miyiz, yoksa sürekli satın alıp kullanacak mıyız?
Büyük kentlerde binalar, yollar, kebaplar, lokantalar, mağazalar yani tüketime dönük her şey çok canlı.
Peki, sanayiye, üretime, tarıma, teknolojiye yönelik bir çaba var mı kentlerimizde?
Her kentte üniversite var mı, var..
Mezun çok mu, çok..
Bu mezunların çoğu işsiz mi, evet.
Peki asıl gelecek ve beka sorunu buralarda değil mi?
Dünya yüksek teknoloji ihracatı sıralamasında 102. sırada yer alıyoruz. Yüksek teknoloji olarak kabul edilen ürünlerin payı son 5 yıldır sadece yüzde 3.5 seviyesinde.
Dünya yenilikçilik peşinde. Ürünlerin, sistemlerin, tasarımların… Hemen her alan, her meslek dönüşüyor. Otomotivden tıbba, gıdadan mimariye… Tarımda ekimi, çapalamayı, sulamayı, hasadı tek başına yapan robotlar geliştiriliyor… 24 saat çalışabilen, asla yorulmayan robotlar…
Yenilik peşinde olanlar “zekâ ve akıl” üzerine odaklanıyorlar.
Sadece mühendis veya sadece ziraatçı olmak da yetmiyor; çok disiplinli alanlara yöneliyorlar. İşte asıl beka bunların ülke politikalarında olup olmamasında…
Bunların konuşulmasında.
Neden güçlü ve yenilikçi, yetenekli, sürdürülebilir kentleri nasıl oluşturabiliriz diye konuşmuyoruz yerel seçimlerde, “bekayı” burada aramıyoruz? Yerinde aş, iş, yerinde üretim, yerinde katma değer demiyoruz?
Bilgehan Gürlek geçen hafta Herkese Bilim Teknoloji dergisinde bu konuda önemli bir yazı serisine başladı. Okumanızı öneririm. Küresel Güçlü Kentler Endeksi ve Yenilik Kentleri Endeksi’nden bahsediyor. Kentlerin ekonomi, ar-ge, kültürel etkileşim, yaşanabilirlik çevre ve ulaşım olmak üzere 6 başlıkta 70 göstergenin puanlaması üzerinden oluşturuluyor endeks. Toplumsal özgürlük ve eşitlikten, bilgi iletişim teknolojilerine kolay erişime, patent sayısından, müze ve konser salonları sayısına, insan altyapısına kadar her şey değerlendiriliyor.
Gelecek uzun süreceğe benziyor.
Bilim, sanayi ve teknoloji en önemli gündem olmadıkça sorunlarımız ağırlaşacak..