TÜRKİYE IRAK’A GİRECEK AMA… Seçimlerden önce yazdığım bir yazımda seçim sonuçlarının nasıl olacağı ve kimin seçimlerde galip geleceğini çok farklı bir şekilde değerlendirmiş ve seçim sonucunda ya Küreselcilerin, ya da Ulusalcıların kazanacağını, TÜRKİYE IRAK’A GİRECEK AMA…
Seçimlerden önce yazdığım bir yazımda seçim sonuçlarının nasıl olacağı ve kimin seçimlerde galip geleceğini çok farklı bir şekilde değerlendirmiş ve seçim sonucunda ya Küreselcilerin, ya da Ulusalcıların kazanacağını, Türkiye’nin kazanmayacağını yazmıştım.
Yazım da aynen şunları söylemiştim: “Türkiye Kuzey Irak`a girse mi ülkenin menfaatine olur, yoksa ülke bir felakete mi sürüklenir. İşte tek amacı mal satıp, para kazanmak ve çıkarlarını her şartlar altında korumak amacından başka bir isteği olmayan Küresel sermayenin istediği mi oluyor ? Yoksa Ulusalcıların ve tabii ordunun dediği gibi ülke sadece ulusal değerlerle mi dünyadaki yerini almalı ve Demokrasi avutmasına aldanmadan bugüne kadar yürüyen sistemde ufak tefek rötuşlarla yoluna devam mı etmeli?” Nitekim sonuçta Küresel sermaya bütün dünyada olduğu gibi yine kazanmıştır. Tıpkı geçmişte Şili ve Rusya gibi ülkelerde olduğu gibi.
Çünkü Küresel sermayenin para gücü dünyayı idare etmekte, istediği ülkelerde istediği sonuçları almaktadır. Türkiye’de de bu olmuştur. AKP kazanmış gibi gözükse de aslında küresel sermaye kazanmıştır bu yarışı.. Yani tüm ülkelerde olduğu gibi Ulusalcılar kaybetmiş, küresel sermayenin görünen temsilcisi ABD yine kazanmıştır.
Şimdi burdan şu noktaya gelmek istiyorum. Amerika Kore ve Afganistan da olduğu gibi yine bir batağa, Irak batağına saplanmıştır. İstediği ekonomik sonuçları elbette almıştır, almaya da devam edecektir. Ancak askeri sonucu şimdiye kadar olduğu gibi Irakda da alamamıştır, alamayacaktır da. O zaman ne yapacak, bu sorunun içinden nasıl çıkacaktır? Sorunun cevabı oldukça basit bence. Türkiye bu bataklığa dahil edilecek, sonuçda da Kuzey Irak Türkiye’ye verilerek Türkiye bu bataklığın içine atılacaktır. Şimdi Türkiye’nin Irak da işgalci durumuna düşmemesi ve dünya kamuoyunun tepkisinin azaltılması çalışmaları ve gayretleri sürdürülmektedir. Aslında AKP iktidarı da bu oyunun oynandığının farkındadır ve gelişmelere göre beklemeye girmiştir. Birtakım diplomatik çalışmalar ve boşuna gayretlerle haklı duruma gelmek için çalışmalarını sürdürmektedir.
Öte yandan da küresel sermayenin istediği sonuçlar birer birer gerçekleşmektedir. Türkiye uniter devlet yapısından uzaklaştırılarak Eyaletler sistemine geçmeye hazırlanmakta, Kuzey Irak da Türkiye’nin bir eyaleti olarak hazırlanmaktadır. Bu bence kansız olarak da gerçekleştirilecektir. PKK terörü de o zaman bitecektir göreceksiniz. Zaten PKK terörü bu tezgahın bir unsuru idi ve tezgah tamamlanınca ne PKK kalacak, ne de Terör kalacaktır. Zaten PKK siyasallaştırılmış ve TBMM ne de girmiştir. Artık çalışmalar siyasal olarak yapılacak, Kürt kimliği zaten tanınmış durumdadır ve bazı haklar da verilerek sorun çözülecektir. Yani Türkler ve Kürtler yine kardeşçe yaşamaya devam edeceklerdir. Bunun delili ne diyor gibisiniz. Cevabı basit. Yıllar önce Hadeplileri meclisten dışarı çıkaran Türkiye şimdi meclis de elini sıkmış ve diyalog içinde çalışmaya başlamışlardır.
Arkasından da küresel sermayenin istediği Tek dinli devlet yapısı değiştirilecek, çok dinli bir yapıya Türkiye yavaş yavaş getirilecektir. Kimliklerden islam ibaresinin çıkarılması gayretleri ile başlayan bu çalışmaları da yine AKP iktidarı zamanında gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Çünkü Alevi ve hristiyan inançları da diyanet işleri başkanlığı bünyesine alınacak ve sessiz sedasız bu değişim gerçekleştirilecektir. Bekleyin biraz göreceksiniz bunları…
Şimdilik bu kadarı ile yetinelim ve küresel sermayenin Tek devlet prensibimizi de nasıl değiştireceğini de ilerde bir yazı ile kaleme almaya çalışalım.