Demokratik Barış Hareketinin Çankaya’ da ki Cinnah Caddesi No: 98/ 4’ de bulunan
Genel Merkezinde çalışmalarını sürdürmeye başlamıştı. Bu partide kalan bir avuç insandık
ama, yüz binlerce mektup, kitap, broşür, faks ve telgrafları ülke içine ve dışına yağmur
gibi yağdırıyor, meclisimizden Hükümete, yüksek mahkemelerden bilim çevresine,
Büyük Elçiliklere, Yabancı Üniversitelere, Basının her katmandaki temsilcilerine,
partiyi anlatıyor, kapatma davasının yersizliğini açıklıyor ve bunun Türk
Demokrasisinin ayıbı olacağını söylüyorduk. Bu çalışmalarımız sırasında, daha ziyade
bana, “ Siz bu partinin Genel Başkanlığına seçildiniz, bu parti Alevi partisi olarak biliniyor.
Sizde Alevi misiniz, Alevi Partisini nasıl temsil ediyorsunuz.” Demişlerdi. Kimler mi? İnanın
ız binler, belki onbinler. Bende yanıt olarak, “Evet Alevilerin Partisi diyebilirsiniz. Ancak,
o kadar da Sünnilerin Partisiyiz” bu iki kanadı ve ülkemiz düzeyindeki partimize kayıtlı
birçok kanatları onurla, mutlulukla, coşkuyla temsil ediyoruz, derdim.
Anayasa Mahkemesinden bahsederken, nereden nereye geldik. Anayasa
Mahkemesinde kapatma davasında yasalar gereği partiyi, Genel Başkanlar temsil eder. Genel
Başkanlardan başka içeride kimse bulunamaz. Yahut da Genel Başkanın Avukat olarak tayin
ettiği vekil veya yine Genel Başkanın seçtiği parti temsilcisi katılabilir. Sonuçta Anayasa
Mahkemesi Yekta Güngör ÖZDEN, Güven DİNÇER, Haşim KILIÇ, Mustafa BUMİN,
Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU’ nun oyları ile partinin kapatılma davası red edilmiş, bunun karşısında Selçuk TÜZÜN, Ahmet Necdet SEZER, Yalçın ACARGÜN, Ali
HÜNER ve Lütfü TUNCER ise kapatma kararının verilmesini istemişlerdi. Kapatmaya karşı
gelenler arasında Haşim KILIÇ, Yekta Güngör ÖZDEN, Mustafa BUMİN gibi, Başkanlar
da bulunuyordu. Parti 1 oyla kapatma kararından kurtulmuştu ama ömrü fazla sürdürülmedi,
kendi örgütünün oyları ile hem Barış Partisi, Hem de Demokratik Barış Hareketi kapatılmıştı.
Yazımız ile bu sayfalarda sunduğumuz fotoğraflarda Mahkeme Başkalarından Yekta
Güngör ÖZDEN, Ahmet Hamdi BOYACIOĞLU ve Mustafa BUMİN görülmektedir. bu
Başkanlar ve çok sayıda üyeler Balıkesir’ e, Balıkesir Barosunun ardı ardına yaptığı çok say
ıdaki hukuksal etkinliklerde tören, kongre ve kokteyllerde bulunmuşlar ve Balıkesir halkı ve
ileri gelenleriyle tanışmışlar ve Balıkesir’ de yılın hukukçusu, son yüz yılın ünlü hukukçuları
Balıkesir’ de bulunmuşlardı. Balıkesir’ den çok tatlı anılarla ayrıldıklarını dile getirmişler,
bunlarla da yetinmeyerek yazdıkları yazı ve anılarıyla Balıkesir’e yer vermişlerdir.
Bir daha ki yazılarımızda Demokratik Barış Hareketinin ne denli çağdaş hükümler ta
şıdığını ülke insanlarını, “ Adlarımız FARKLI, Soyadımız TÜRKİYE” sloganıyla nasıl
bütünleştirebileceğini Alevi konusuna, Diyanet konusundaki çarpıcı ve reformüs görüşlerle
nasıl çözümler getirdiğini açıklamak isteriz. Türk halkının aceleci mizacına uygun verilen
feshi kararının ne kadar yersiz olduğunu belirtmeye çalışacağız.
Bu parti için çalışanları, emek verenleri ve gece gündüz uğraşanları inançlı üye ve
taraftarlarını sevgiyle, saygıyla kutlarız. Her birine bu yazımızda ayrı ayrı selam ve şükranlar
ımızı göndeririz.
Elemsiz yaşasınlar. Kedersiz yaşasınlar.