CHP İstanbul Milletvekili ve CHP Grup Başkan Vekili olan Kemal KILIÇDAROĞLU, CHP Genel Başkanı oldu. Köşe yazarı gazeteciler ikiye bölündü. Halk deyimiyle, birinin “ak” dediğine diğeri, “kara” diyor.Tartışma konusu ne?
CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun başarılı olup olamayacağı.
Bir grup köşe yazarı gazeteci; CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun başarısız olacağına yönelik siyasal analizler yapmaktadır. Bu konuya, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’da müdahil olup, “Manşetle gelen manşetle gider.” dedi.
Bir grup köşe yazarı gazeteci ise; CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun başarılı olacağına yönelik siyasal analizler yapmaktadır.
Önemsiz fraksiyonları bir tarafa bırakırsak, mevcut veriler hepsinde aynı olmasına rağmen, köşe yazarı gazetecilerin bu kadar keskin hatlarla ayrılması veya siyah beyaz yaklaşımıyla bölünmesi pek rasyonel değildir.
Ancak, köşe yazarı gazeteciler arasındaki keskin hatlarla ayrılmanın veya siyah beyaz yaklaşımıyla bölünmenin nedenlerini iyi anlamak toplumsal açıdan önemlidir. Köşe yazarı gazetecilerin siyasal analizlerindeki farklılıklar özünde Türk medyasının ve siyasal sistemin yapısından kaynaklanmaktadır.
BİR: Liberal ekonomide, kamu kaynaklarından yararlanan medya organları, dolayısıyla köşe yazarı gazeteciler ne kadar bağımsız ve tarafsız olabilir?
Bu soruya gerçekçi bir şekilde yanıt vermek istersek, liberal ekonomide, kamu kaynaklarında yararlanan medya organları, dolayısıyla köşe yazarı gazeteciler bağımsız ve tarafsız olamazlar. Medya organı, doğrudan kamu kaynaklarında yararlanmasa bile grup şirketlerinin kamu kaynaklarından yararlanması bağımsızlık ve tarafsızlık kavramlarına gölge düşürür. Ancak, bağımsızlık ve tarafsızlık kavramlarının aynı medya organında çalışan köşe yazarı gazeteciler açısından oransal farklılıklar gösterebileceğine dikkat edilmelidir. Nitekim Türk basınında alnın akı ile çalışan birçok köşe yazarı gazeteci vardır.
İKİ: Türk medyasında, köşe yazarı gazeteciler açısından siyasal iktidara yakın olmak bir ayrıcalık mıdır?
Bu soruya gerçekçi bir şekilde yanıt vermek istersek, Türk medyasında köşe yazarı gazeteciler açısından siyasal iktidara yakın olmak, her zaman bir ayrıcalıktır. Siyasal iktidara yakın olmak köşe yazarı gazeteciler için bir ayrıcalıksa, doğal olarak köşe yazarı gazetecilerin siyasal olayları tarafsız yani objektif bir şekilde değerlendirmeleri beklenemez.
Bir insanın, siyasal iktidara yakın olmak ve siyasal iktidarın ayrıcalıklarından yararlanmak için köşe yazarı gazeteciler arasındaki rekabet görmemesi için duyu organlarından yoksun olması gerekir.
Türk medyası, mevcut yapısı ile köşe yazarı gazetecilerin bağımsız ve tarafsız olmasına imkan verecek şekilde yapılandırılmadığı sürece, az sayıdaki muhalif köşe yazarı gazeteciyi bir kenara bırakırsak, siyasal iktidarın hizmetinde olacaktır.
CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun başarılı olup olamayacağına yönelik siyasal analizler yapan köşe yazarı gazeteciler ise, siyasetin kaotik yapısını akıllarında hiç çıkarmasınlar.
türk basını bağımsızdır.
çünkü sandalyelerin üzerilerine çıkıp alkışladıkların da görülmüştür ki,
çoraplar tamamen türk pamuğundan yapılmış ,türk işçilerinin ,yerli makinelerle ürettikleri ürünlerdir.
———–
mıhını bırakıp nalına vuran başkanın ,
havuzlu villa dediği tarz da yapılar da tek bir gazeteci dahi oturmamak tadır.
bütün gazeteciler gecekondular da yaşamaktadırlar.
yerli malı kullanmaktadırlar.
muz yerine niğde elması,avakado yerine kayseri pastırması yemektedirler.
tatillerini de malibu sahilleri yerine ,peri bacalarında yapmaktadırlar.