13 Mayıs 1277 Anadolu’da Türkçe’nin resmi dil kabulünün 741. yılı.
“Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergahda, bergahda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye!” (Karamanoğlu Mehmet Bey-13 Mayıs 1277)
Dil, Türkçe, Kimlik ve Yabancılaşma
Türk kültürü, Türk dili, Türk kahramanları, Türk tarihi, Türk milli değerleri, Türk manevi değerleri iç ve dış ihanet şebekelerinin tehdit altındadır.
Din eğitimi görüntüsü altında Araplaştırma sürdürülmektedir.
Bir milletin asimilasyonu din ve bilim kavramları altında dil alanında yapılır.
Bilim eğitimi görüntüsü altında Türk Bilim birikimi unutturulmakta, gelişimi engellenmektedir.
Bir milleti millet yapan en önemli değer dil’dir.
Dil olmazsa, millet olmaz.
Dil; toplumu bir arada tutan ortak değerlerde bütünleşmeyi sağlayan unsurların başında gelir.
Dil; birlik ve beraberliğin temeli, kültürün ana unsurudur.
Dil; geçmişle gelecek arasında bir köprü işlevi gören, bir milletin ortak hafızasını, hatıralarını, duygu ve düşüncelerini, gelenek ve göreneklerini yansıtan bir aynadır.
Dil; bireyleri ortak duygularda buluşturur.
Dil; milli kimliğin temelini oluşturur.
Dil; toplumun bir arada yaşama iradesini canlı tutar ve bireyleri ortak hedeflerde buluşturur.
Dil; kuşaktan kuşağa aktararak yaşatılan kültürle bireyleri ortak amaçlarda buluşturarak, millet olma bilincini güçlendirir.
Dil; insanları tarihi ve kültürel bağlarla bir araya getiren birey ve dünya arasında bir köprüdür. Dil; bir toplumun, kültür birliğini sağlayan, millî karakter ve kimliğinin temelini oluşturur.
Dil’i geliştirerek muhafaza etmek; millet olarak geleceği de güvence altına almak demektir.
Toplumların edebi eserler üretilmesi, dilin anlatım gücünü ve zenginliğini gösterir.
Türkçe; tarihi geçmişi, yapısı, diğer dillere etkisi ve kelime varlığıyla dünyanın hemen her köşesinde sesini duyurmakta ve yankılanırken özel bir konuma sahiptir.
Türkçe; yeryüzünde konuşulan en zengin, en köklü diller arasında yer almaktadır.
Türkçe; dinamik bir yapıya sahip olan ve sürekli etkileşim halinde olan bir dil’dir.
Türkçe; bir medeniyet, edebiyat, eğitim, kültür ve bilim dili olarak gelişmektedir.
Türkçe; binlerce yıllık maziye sahip olan, geçmişle kurulan en güçlü köprü, en önemli kültür mirası ve hazinedir.
Türkçe; farklı şive ve ağızlarla kardeş halklar arasında çok güçlü bağlar kurma aracıdır.
Türkçe; geniş bir coğrafyaya yayılan, başka medeniyetlerden, başka kültürlerden, başka dillerden aldığı kelimelerle daha da zenginleşmiş, hoşgörü medeniyetinin dili haline gelmiştir.
Türkçe; hiçbir zaman sömürünün, istismarın, kültürel baskının dili olmamıştır.
Türkçe; evrensel bir iletişim dili olma yolunda ilerlerken, kültürel etkileşime ve dünya barışına katkıda bulunmaktadır.
Türkçe’yi gücüne inanarak doğru ve güzel kullanmak konusunda özen gösterilmesi gerekir.
Türk Milleti; iç içe ve komşu olarak yaşadığı bütün kültürlere, o kültürlerin, o halkların lisanlarına kucak açmış, etkileşime açık olmuştur.
Türkçe’nin, korunması, geliştirilmesi, zenginleşmesinin yanı sıra, gelecek kuşaklara anlamlı bir miras olarak aktarılabilmesi için duyarlık gerekir.
Türk diline sahip çıkmak, onu geliştirmek ve zenginleştirmek herkesin görevidir.
Türkçe’nin anlamını bozacak, onun özelliğini kaybedecek kelimeler kullanılması zamanla dilin değişime uğrayarak yozlaşmasına zemin hazırlar.
Türk Milleti’nin estetik değerlerinin evrensel boyutlara ulaşması için, Türkçe’nin etkin bir şekilde kullanılması gerekir.
Türk dili ve edebiyatı; Türk dünyasının kültürel harcını oluşturur. Türk dünyası genelinde öğretilmesinin, kardeş ülkeler arasındaki işbirliğinin gelecek nesillere aktarılması açısından taşıdığı önem büyüktür.
Türkçe’nin, yabancı kelime ve kavramların tehdidinden korunması ve yozlaştırılmadan yaşatılması bilim, sanat ve edebiyat dili olarak her alanda yaygın bir şekilde kullanılması için herkesin sorumluluğu vardır.
Bu duygu ve düşüncelerle; Türk Milleti’nin yüksek kültür ve medeniyetinin nişanesi olan Türkçemizin zenginleşmesine, gelişmesine katkı sağlayan herkesi tebrik eder, Türk Dil Bayramı’nı kutlarım. Av.Nurullah AYDIN