Kışlaya siyasallaşmış dini ve bizatihi siyasetin sokulmasının, nasıl iflah olmaz sorunlara yol açtığını Osmanlı tarihi bize söyler.
Tarikatların ille de iktidar olmak ve yönetmek gibi iflah olmaz bir arzuları vardır. İktidarda, kendi benimsedikleri düşünceler bile olsa, onlar bununla yetinmez. Tarikatlar mutlaka doğrudan iktidar olmak isterler.
Bunun son örneğini FETO örgütlemesiyle yaşadık.
Osmanlıda Yeniçeri Ocağının katledilmesine kadar Bektaşiler Osmanlı iktidarında etkili olmuş, sonrasında Sünni tarikatlar etkili olmuştur.
Tarikatları Osmanlı ordusunun içine sokmanın bedelini, 25 bin Yeniçeri askerinin bizzat Osmanlı devleti tarafından kılıçtan geçirmeyle ödenmiştir. Bir devlet kendi ordusunu imha etmek zorunda kalmıştır.
Cumhuriyet dönemi Osmanlı tarihinden gerekli dersi çıkarmış olduğundan, Türk ordusu, tarikatlar ve dini örgütlenmelerin orduya girmesine gereken titizliği göstermişti.
Ancak, NATO’ya dahil olmamızdan sonra bu durum değişmiş, darbeler sonrası, Türk İslam Sentezi ideolojik yapılanması hızlanmıştır.
“Türkçülük İslamcılıktan ayrı olmaz.” Diyen bazı Türk milliyetçileri, NATOTÜRÇÜLÜK yapmak durumuna düşürülmüştür.
Böylece İslami siyaset, ordu içine Türkçü siyasetlermiş gibi giriş yapmış ve İslam’i siyaset olarak hayatiyet bulmuştur.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformasına türbanı ilave etmek, ya da türbanı üniforma yapmak, dinin ordu içinde siyasallaşmasını sağlamaktır.
Bunu Halk Oylamasından önce yürürlüğe koymak, ülkeyi laikler ve laik olmayanlar diye ikiye ayrıştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Bir kışkırtmadan başka bir şey değildir.
Aklı başında AKP’lerin ve laik ülkücüleri bile HAYIR tarafına iten bir işlevini de görmek gerek.
Ordu hepimizin ordusudur. Ordunun içerisine nifak sokmak hepimizin güvenliğini tehlikeye atmak anlamına gelir.
Ordunun içinden başka bir ordu çıkarma zorlamasıdır, türban uygulaması…
İktidar türban kışkırtmasıyla kendi oylarını konsolide edeceğini sanıyor ama tersi de olabilir.
Halk Oylaması genel seçim değildir. Parti seçmiyoruz. Bu oylamada, siyasallaşmış dini etkin kılarak EVET’leri artıracağını sanan AKP, yanıldığını 16 Nisan’da görecektir.
Vatan savaşı veren Türk Ordusu ile ne olur kimse oynamasın, siyasete ve siyasal İslam’a kurban vermesin.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr