Bugün utanmayı unutup, trollük yapanlar, analarını eleştirenlere küfür edenlere,,. analarını korumak adına sağa sola saldıranlara söyleyenecek tek söz var. Birazcık utanmanız varsa kendinizle yüzleşin.
Utanmak bizi insan yapar biliyor musunuz?
Yanlış bir şey yaptığımızda, özür dilemenin insani bir şey olduğunu, alçakgönüllülük ve kendimizle yüzleşmek olduğunu ne zaman öğreneceğiz?
Bizden diye kabul ettiklerimiz bir hata, yanlış, yolsuzluk, ahlaksızlık yaptığında, üstlendiği görevi iyi yapamadığında cansiperane savunmaktan; savunurken de, karşı tarafı yerin dibine batırmaktan, itibarsızlaştırmaktan, küfür etmekten ne zaman vazgeçeceğiz?
Gözlerimize çektiğimiz milleri ne zaman silip atacağız?
Bizden diye gördüklerimizin yanlışlarından dolayı vicdanımızı ortaya koyarak, empati yaparak, yaptığının yanlış olduğunu söyle(ye)meyecek miyiz?
Bizden diye gördüklerimiz yanlış yaparken, neden ötekinin yanlışları üzerinden bizimkini yere göğe sığdıramamak için tüm şaklabanlıkları yapacağız?
Neden, “cambaza bak” diyerek, kendi cambazımızı görmemezlikten geleceğiz?
Utanmak insani bir duygudur
Utanma duygusu bizi insan yapan şeydir biliyor musunuz?
Tamam, trolsünüz, tamam candaşsınız, tamam allahına kadar yandaşsınız, tamam maaşınızı veriyor, size bir ekmek kapısı sağlamış anladık da utanma duygularınızı da mı yitirdiniz?
Utanması olmayanlara, ar damarı çatlamış olanlara, ne yapacağını şaşırmış olanlara söylenecek tek söz yeter mi? Bilmiyorum ama silkinin kendinize gelin…
Yandaşlıktan, candaşlıktan kurtulun… Birazcık durun ve düşünün…
Gerçekten söylenenler, yazılanlar doğru olabilir mi?
Savunduğum, ölümüne yanında durduğum kişi yanlış yapıyor olamaz mı?
Birazcık sağduyu, birazcık objektiflik, birazcık vicdan, birazcık utanma…
Savunduklarınız öylesine götürüyorlar ki, size düşen üç beş kuruşu bişey zannediyorsunuz.
Anladık ona da ihtiyacınız var.
Ancak sizin gibi çalışan yüzlerce insan var, onlar sizin gibi yalanın kaleleri değiller, çamurlaşmıyorlar farkında değil misiniz?
Bezdirmek için saldırıyor ve tehdit ediyorlar…
Avcılar Belediye Başkanı nam-ı değer Toprak Ana, Hanay Handan Toprak Benli belediye başkanı seçildiği tarihten itibaren belediyeye işe aldığı, gezilere götürdüğü hatta kimi besledikleri sosyal paylaşım sitelerinde anaları için can siparene savaşıyorlar.
İnsanları itabırsızlaştırmak için topluca saldırıyorlar.
Aldıkları maaşları hak etmek için…
Götürüldükleri gezilere bir daha katılabilmek için…
Beslemeler ise lokmaları kesilmesin diye…
İşten atılmasınlar diye…
Tehdit ediyorlar.
Küfür ediyorlar.
Anasının kimi adamcıkları ise, analarının daha çok gözüne girebilmek için daha çok yağdanlık oluyorlar…
Daha çok yalakalık yapıyorlar.
Nede olsa hak edecekler.
Anaları onların başını okşayacak diye, her zamankinden daha çok kafalarını uzatıyorlar.
Sağa sola çamur atıyorlar.
İşçiler işmiş bırakmışlar…
Onlara küfür ediyorlar.
İşçiler maaşları için mi yürüyorlar…
Onlara saldırıyorlar.
Mecliste muhalefet eden meclis üyeleri mi var, hemen itibarsızlaştırmak için her türlü manipülasyonu kullanıyorlar.
İlçe yönetiminde muhalefet eden mi var? Derhal eleştiren yerin dibine batırılıyor.
Medyada belgeli bilgili yazan mı var? Analarını korumak için kalemşörler devreye giriyor.
Zannediliyor ki, analarına itabar katıyorlar.
Sosyal medyada, medyada, sağda solda anaları için olumlu konuşulanlara, eleştiri yapanlara saldıranların kimliklerine bakın.
Ya belediyede çalışıyorlar ya belediyede çalışan birinin yakınları… Ya karısı, ya kocası…
Ya da belediyeden dolaylı dolaysız çıkarı olanlar…
Ya da beslemeler…
Ya da analarının adamcıkları…
Değirmenci için de aynılarını yapanlar vardı!
Mustafa Değirmenci tam 15 yıl belediye başkanlığı yaptı.
O’nun için trollük yapanlar bugün sokağa bırakılmış itler gibiler.
Sahipleri bile onları terk etti…
Aynısı bugünkülerin de başına gelecek.
Analarına baki değil oturduğu koltuk.
Partisi aday yapmayacak. Yaptığında Avcılar halkı oy vermeyecek.
Görüp göreceği beş yıl…
Avcılar’ın tarihinde hiç olumlu anılmayacak.
Avcılar’da yaşayanlar; beş yıl görev yaptı, hiçbirşey yapmadan gitti diyecekler.
Belediyenin borcu birdi, 10 yaptı gitti diyecekler.
İhaleleri adrese teslim verdi, kentte kaybettirdi gitti diyecekler.
Oğluna, belediye başkanı olmadan önce alamadığı lüks arabayı, seçildikten iki ay sonra makamında düzenlediği doğum gününde hediye etti diyecekler.
Oğluna hediye ettiği lüks arabayı aldığı galeriden, özel kalem müdürünün de lüks bir araba aldığını, ancak o arabayı Başkanın kocası Yusuf Benli’nin hizmetine verdi diyecekler.
****
Türkiye’nin nufus ve yüzölçümüne göre en pahalı çöp ihalesini adrese teslim verdi, mahkemeden döndü diyecekler.
Çöp ihalesin bir yıllık bütçesinin toplam bedeline eşit olduğunu söyleyecekler.
İhalelerinin şaibeli olduğunu, belediye başkanı seçildikten sonra kurulan şirketlerin ihaleler aldıklarını, aynı şirketlerin ortaklarının belediye çalışanların, meclis üyelerinin birinci derece akrabası olduğunu söyleyecekler.
Söyleyecekler söyleyecekler…
****
Asıl olan kimin o’na başkanlık için refarans olduğunu ve o refarans olanların nasıl pişman olduklarını anlatacaklar…
Anlayacağınız nam-ı değer Toprak Ana ile ilgili çok şey anlatılacak.
Bilin ki, bugün için o’nun için olumlu konuşanların “biz kandırılmışız, körmüşüz, yanlış yapmışız” dediklerine de şahit olacaksınız.
Hatta kimilerinin bugün eleştirenlerden daha ağır eleştiriler getirdiğini de göreceğiz…
****
Ve bilin ki, o’nun için Avcılar tarihinin en başarısız belediye başkanı olarak bugünden tarihe not düşüldü.
Öyle bir borç batağına doğru gidiyor ki, birkaç ay sonra borçta bulamayacak duruma düşecek.
Çünkü bir yıllık bütçesinin her yıl yüzde 30’u kadar açık verecek.
Bir yıllık bütçesinin en az üç katı (burayı iyi okuyun) borçlu olduğu için, borçların geri ödemesini bile yapamayacak duruma düşecek.
Son yılı görevde kalırsa, bugünkünden daha kötü geçecek.
CHP o’nun aday göstermese bile, sokakta muhalefet propagandasını o’nun yapamadıkları üzerinden yapacak, partisinden o’nun yerine aday gösterilecek kişi o’nun için ne söyleyebilecek?
Hiçbirşey…
Vatandaş ise ne söylenirse söylensin sadece o’nun için partisinin adayına da gereğini yapacak.
Sürece seyirci kalan meclis üyeleri ne olacak?
Gelelim meclis üyelerine…
İstanbul’un kimi ilçelerinde partinin en üst düzey yöneticisi, milletvekili, başkan danışmanı olan kişinin İstanbul’un ilçelerinde kaç akrabası o ilçede yaşamadığı halde meclis üyesi?
Avcılar’da o malum zatın akrabası olmaktan başka özelliği olmayan kişide dahil CHP’li meclis üyeleri görevleri dolduğu gün kentin sokaklarında utanmaktan gezemeyecekler.
Çünkü, bugünkü olumsuzluktan en büyük sorumlusu, olanlarda onlar olacak.
Yapılan ihalelerle ilgili konuşamayanlar, küçük çıkarlar için vicdanlarını satanlar, partisinin ve kendilerine oy verenlerin güvenini kaybedenler, altı ay önce borçlanmaya yetki vermeyenler, bununla ilgili büyük laflar edenler, muhalefet ettikleri maddelere birkaç gün sonra, gaipten gelen sesler üzerine,karşı çıktıkları şeylerin büyük savunucuları olan meclis üyeleri ise zaten bir daha seçilemeyecekler.
Önce örgüt onlara kırmız kart gösterecek. Sonra partinin kendisi… Ve işte o gün en büyük eleştirileri bunlardan duyacaksınız.
Son söz: Beş yıl içersinde Avcılar’dan zengileşenleri bir daha kentte görmeyeceksiniz. Partide görmeyeceksiniz. Onları yere göğe sığdıramayanların ise utanmadan onlar için söz söylediklerini duyduğunuzda sakına günü geldiğinde yüzlerine tükürmeyi unutmayın. Belki o gün utanma duyguları ortaya çıkarda insan olduklarını anımsarlar..