Ben senden daha çok Amerikancıyım, ben senden daha çok NATO’cuyum yarışının sonu iyi bitmez. İyilerden biri, diğerinden daha NATO’cu çıkar.
Kenan Evren’in Genelkurmay Başkanı olması döneminde de bir katakulli olmuş, Kenan Evren, Demirel’in Başbakanlığı döneminde, hakkı olmadığı halde, Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilmişti. Sonra da, Genelkurmay Başkanı olmuştu.
Kenan Evren’de, tıpkı Necdet Özel paşa gibi dönemin başbakanları ile NATO’culuk yarışı yapmış, kendisinin daha NATO’cu olduğunu kanıtlamak için 12 Eylül darbesini gerçekleştirmişti. Kendisini Genelkurmay Başkanı yapan Başbakanları da Zincirbozan esir kampına göndermişti.
NATO’cu yarış içinde, iktidar meseleleri böyledir. Siyasi rakibinizi esir kampına göndermeden iktidar olamazsınız.
NATO ve Amerika’ya yaranmanın sınırı yoktur. Tehlikesi de çoktur. Çünkü sizden ülkenizin aleyhine çok önemli işler yapmanızı isterler.
Anladığımız kadarıyla, Özel ve RTE arasında Amerikancılık yarışı var. Şimdi birbirlerini, yurtseverlere ve Amerikan muhaliflerine karşı kolluyorlar. Ama sonrası Amerika’ya bağlı. NATO, zamanı gelince, hangisi kendi işine daha fazla yararsa, onu değerlendirir.
Genelkurmay Başkanın, Başbakan ve Cumhurbaşkanına topuk selamı vermesine gelince; öncelikle topuk selamının kendisine çok yakıştığını söylemeliyiz. Amerika’da bile böyle topuk selamının olmadığını biliyoruz. Demek ki bu selam şeklini Alman generallerden öğrenmiş.(Tahmin)
Saygıda ve ilişkilerde olması gerekenden fazlasını eda ederseniz, görevinizi hak ederek, o işi yaptığınız söylenemez. İşini yapanların, bir üstlerine yaranma ihtiyacı olmaz. Kendine öz güveni olur. Amirlerine de, ilişkilerin gerektirdiği nezaket içinde davranır.
NATO’ya dâhil olmuş bir generalin gelebileceği en iyi yer, NATO’ya topuk selamı verilen yerdir.
Bu durum her şeyi izah etmeye yeterlidir. Neden Silivri ve Hasdal’a sahip çıkılmayıp da, Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılsın diyenlere karşı çıkıldığını da, anlatmaktadır.
Senin Genelkurmay Başkanlığını yapmış Başbuğ, terör örgütü kurmaktan, gladyo tarafından alıkonulmuşken, sen işi gücü bırakıp, onu savunan Baro başkanına saldıracaksın.
Yanlış.
Bu durumda, genelkurmay başkanlığı işi, topuk selamı vermekten ibaret olur.
Bu yazımdan, ordumuza karşı Amerikancıların yaptığı saldırıya benzer bir iş yaptığım sanılmasın. Benim derdim, Ordumuzun içindeki NATO’cu paşalar iledir.
Generallerimizin yurt savunmasında kafasını karıştıran temel unsur NATO’dur.
NATO’dan çıkalım. Ordumuzun tepesine de, NATO’cu olmayan bir paşamızı koyalım. İşte güzel Türkiye o zaman daha güzel olur.