Toplantı Saat ve Randevulara Zamanında İştirak Edin Lütfen…
Toplantılar… Randevular… Yemekler… Kokteyller… Açılışlar… Kapanışlar… Törenler… Ziyaretler…Ve de Kabuller !
Evet bunların hepsi de kişilerin, kurumların icabetiyle gerçekleştirilen güzel etkinlikler… Ancak hiç bir yerde olmayan, olduğunda da gerek basın tarafından, gerekse toplum tarafından şiddetle karşı çıkılan, bir daha tekerrür etmesin diye eleştirilen, GECİK(tir)MELERİN sineye çekildiği yer Didim.
Didim dışında hemen her tarafta hem protokol, hem de evsahibi, davet saatini geciktirmez! Randevusuna saatinde gider… Toplantısına saatinde katılır… Davetiyedeki saati esas alır. Kazara gecikmiş ise de herkesten özür diler (ki zaten bu durum sıklıkla yaşanmadığı için herkes tarafından da özür kabul edilir!).
Hiç kimse kusura bakmasın amma Didim’de bu konulara riayet edilmiyor! Protokol mensupları da zamanında gelmiyor, evsahibi kişi, kurum, kuruluş da kendi eliyle yazdığı davetiyeye uymuyor! Ve biz basın mensupları da buna ne yazık ki dikkat çekmiyoruz…
İlla ki Aydın’da (Vali – Milletvekili arasında) yaşananların yaşanması gerekmiyor! İlla ki birilerinin bir toplantıda Aydın’daki gibi onlarca insanın içerisinde bu konuyu gündeme getirip insani ilişkileri rencide etmesi gerekmiyor!
Son günlerde yaşananlar vatandaşın dikkatinden kaçmıyor. Söylüyor, yüksek sesle düşünüyor, uyarılması gerektiği konuşuluyor. Doğrusu da bu değil mi?
Herkesin kendine göre işi var, gücü var. Zamanı dar. “Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme” atasözünden hareketle, DAVETİNİZE icabet edildiyse HATA MI edilmiş oluyor!? “Ağırlamak vardır dövmekten beter” diye işte bu geciktirmelere deniyor! Hadi 10 dakika bir tölerans olabilir amma, 1 saat, 50 dakika, 40, 30, 20 dakika gecikme neden!? Sizi bekleyenleri ENAYİ yerine koymak niye? Buna hakkınız var mı? Herkesin zamanı “en az sizin” zamanınız kadar önemlidir.
Davetiyedeki saate uyulsa kimsenin kınama hakkı doğmaz. YAZILI olarak tebliğ edilmiştir! Daha ne olsun? Bundan âlâ bir şey olur mu? Tebliğ EDİLEN düşünmeli EDEN değil. Tebliğ eden de, o saatte davetine icabet edenlere müteşekkir olduğunu, davetiyede gösterdiği saatte başlatmasıyla yerine getirmeli..!
Sözün Özü!
Lütfen herkesin zamanına saygılı olalım. Davetlere zamanında gidip, saatinde başlamasını sağlayalım. Davetinize zamanında icabet edenleri de NEFRET ettirip, “BUNA DEĞMEZMİŞSİNİZ” dedirtmeyelim. Unutmayalım ki size DEĞER VERENLER, saatinde gelenlerdir… Gecikmeleri huy edinenler ise size asla ve asla değer vermediklerinin altını KALIN bir çizgiyle bu şekilde ÇİZENLERDİR… Siz kendinizi nasıl görmek istiyorsanız öyle devam edin..! Biz de yazmaya devam edelim.