Kendisini gazeteci-yazar gören densizlik kobayları son yıllarda oldukça arttı. Bu densizler yazar olarak kendilerini tanıtıp yazılarını okutamayınca provokatifliğe soyunup prim yapmaya çalışıyorlar.
Tolga C. IŞIK adındaki insanımsı ve yazarımtrak biri Kürtlerin yaşadığı bölgedeki çanak antenlerin fazlalığından hareketle “bu bölge insanının ensest ilişkiye meyyal olduğu ve bu çarpık ilişkinin bölgede yaygın olduğunu” Posta gazetesindeki neye hizmet ettiği belli yazısında yazmış.
Eğer bir insanın kafası uçkuruna endeksliyse ve uçkuruna bağlıysa gördüğü her eksozu cinsel bir obje gibi görür.
T. IŞIK eğer “en kötü reklam reklamdır” anlayışından hareketle bu terbiyesizliği yapmamış ise hastadır. Bu da değilse yazısındaki zırvalar sadece ve sadece provokasyondur.
Neymiş? bölgede fazla sayıda çanak anten varmış…
T. IŞIK eğer beyniyle düşünseydi (özellikle) geçmişte Kürtlerin Türkiye’deki pek çok TV kanallarının 365 günün her saatinde kendilerini aşağılayan yayınların vermiş oluğu rahatsızlıktan dolayı ROJ TV’yi izlemek üzere bu kadar çok çanak anten kullanma gereği duyduklarını tahmin edebilirdi. Bu ayıbın asıl sebebini araştırmacı gazeteci ağabeylerinden öğrenebilirdi.
Ailelerde % 90 oranında 8 kişi yaşıyormuş,
Evlerin % 90’ına kitap, gazete girmiyormuş…
Tolga IŞIK,
Ben Diyarbakır’da yaşıyorum, binlerce aile ziyareti yaptım. Köyleri gezdim, fakirliği onurluca yaşayanları gördüm. Bu ailelerin bütün yoksulluklarına rağmen senin gibilerine nasıl namuslu, şerefli, haysiyetli yaşanılacağını öğreten bir anlayışa sahip olduklarını biliyorum.
T. IŞIK eğer kafasıyla düşünebilseydi bu tür çarpık ilişki oranının asla bilinemeyeceğini akledebilirdi.
NTV muhabirinin bana bu yazarımsı ve insan kılıklı kişinin sözleri ile ilgili düşüncemi sorduğunda;
Söylemem gereken bir kamyon dolusu söz olduğu halde sadece lanetlediğimi, provokatif amaçlı bir terbiyesizlik olduğunu söyledim. Ve Kürtler de Türkiye’deki diğer halklar gibi onurlu, namuslu şerefli yaşamayı esas almışlar dedim.
Eğer terbiyem müsaade etmiş olsaydı, eğer seviyesizliğine inip irtifa kaybına uğramasaydım söyleyeceklerimin her harfi onu yerin yedi kat dibine sokacaktı.
Bir insan seviyesiz olurda bu kadar mı olur?
Bu insanımsıya küçükken nasıl bir olay yaşamışlar ki çanak antenden hareketle böyle bir sonuca varabilmiştir?
Mesela küçükken (hayır terbiyem müsaade etmiyor, susacağım)
Evet,
Bu hasta adamı Doğan grubu “yazar” olarak tutmaya devam ederse affedilemez bir günaha ortak olacağını da bilmelidir. Ve böyle bir günah Doğan medyası için ömürleri boyunca yeterli olacaktır.
Not: Son dört gün boyunca Diyarbakır olarak ev sahipliğini yaptığımız ve içinde yer aldığım, sözcülüğünü yaptığım kurulun öncülüğünde basına da yansıyan bir dizi toplantı, çalıştay ve paneller düzenlendi. Siteden uzak kaldım. Bütün yorgunluğuma rağmen bu tepkiyi acilen yazmayı uygun gördüm. Çalıştayımızla ilgili yazıyı da önümüzdeki günlerde yayımlayacağım.