Toplumlar yozlaşıyor insani değerler kaybolmaya başladı. Dostluk, arkadaşlık, komşuluk ilişkileri azaldı, hatta yok oldu. Akrabalık bağları da azalmaya başladı. Insanlık yalnızlaşıyor. Teknoloji bağımlılığı arttıkça insanlar bir birinden uzaklaşıyor. Bunları büyük Şehirlerde daha çok hissediyorsunuz. Koskoca şehirde yapayalnız gibisiniz. Bazen insanlara selam veriyorsunuz bazıları “Aleyküm selam” diyor; bazıları ise susup geçiyor. Insanlar birbirine korkarak, ürkerek bakıyor.
Bunlar garibinize gidiyor, herkes birbirini yabancı hissediyor. Telefon hastalığı büyük şehirler de daha yaygın. Insanlar teknoloji bağımlısı olmuş. Birbirleriyle değil herkes telefonuyla sanal alemde dost ahbap olmaya çalışıyor. Tabi o da sanal ve sahte dostluklar! Güven yok, itimat yok. İnsanlara yaklaşırken “Acaba” diyorsunuz?..
Yol boyu yürüyorum; yanımdan insanlar geçiyor, herkes korkak ve ürkek samimiyet yok, arkadaşlık hiç yok. Kediler köpekler işgal etmiş sokakları. Kedi köpek modası çoğalmış. Affedersiniz adam annesine babasına bakmıyor kedi köpek sevdalısı oluyor? Kedi köpeğe de sahip çıkalım tamam da önce insana, akrabana dostuna sahip çıksan olmaz mı? Bu bir özenti hastalığı samimiyetsiz ve yapay bir sevgi!
Insanlar hemcinsleriyle değil kedi- köpekle ilgilenmeye, yalnızlıklarını telafi etmeye çalışıyorlar. Deniz, dağ bayır bile küskün insanlara süratı asık ve sert esiyor. Herkesin elinde bir telefon önünden geçen insanları bile görmekten acizler. Sanırım bir kaç yıl içinde insanlar sadece telefonlarıyla konuşacaklar.
Yalnızlaşan yabancılaşan bir toplum olmuşuz. Korkarım ki, yanımızda bir insan öldürseler bakmadan gülüp geçeceğiz. Nitekim cadde de sokakta gördüğümüz kavgayı, gürültüyü seyretmiyor muyuz? Dertleşmek hal hatır sormak selam vermek ne mümkün yabancılaşmışız büyük şehirlerde!… Büyük şehrin havası, suyu (metropoller) yozlaştırmış bizi!..
Namaz saatlerinde yakın camilere gidiyorum; cami cemaati de ürkek ve yabancı. Büyük caminin candan samimi dost havasını bulabilmek ne mümkün? Dikkatimi çekiyor imam bile ezanı banttan veriyor. Istiklal Marşı’nın banttan okunuşu gibi… Namaz saatine yakın perde açılıyor, Kur’an banttan meali banttan takip ediliyor. Bir imam kalmış sahici o da sanal olursa şaşırmam. Yozlaşan yabancılaşan toplumda insanın kıymeti, önemi ehemmiyeti olur mu dersiniz?
Bir şey daha ilginizi çekiyor güvensizlik ve itimatsızlık hakim sokaklara. Herkes tedirgin, herkes ürkek ve kuşkulu. Bu samimiyetsizlik toplumdaki yamuk insanların fazlalaşmasından kaynaklanıyor sanırım. Ne berbat ne kötü bir durum değil mi? Herkes birbirinden endişeli. Doğrusunu söyleyim size, özellikle ben bu endişeyi yurt dışında da derinden hissetmiştim…
Türk Milletinin özelliğidir güler yüzlü sevecen ve misafirperver olmak. Ama bu özellik yok olmuş gibi. Samimiyetin dostluğun olmadığı bir toplumda birlik beraberlikten söz edilir mi? Hani deriz ya ” Bir Kötünün yedi mahalleye zarar-ı vardır” diye. Aynen öyle kötüler toplumu yabancılaştıran bir başka sebep olmuş!..
Teknoloji, sosyal medya ve telefon bağımlılığı toplumları yozlaştıran önemli nedenler arasında. Bencillik, yozlaşma, yabancılaşma ve teknoloji taahkumluğu bizi teslim almış.
Bu yazımın yazılış nedeni aslında teknoloji ve telefon bağımlılığı idi. Konuyu biraz dağıttık galiba…Elindeki telefona dalıp insanlara, araçlara, duvara, direğe vb. şeylere çarpan, denize uçan, ağaca toslayanları görürseniz şaşırmayasınız diyecektim! …Sözün özü biz teknolojiye sahip olacağız derken teknolojinin tutsağı- uşağı haline gelmişiz de haberimiz yok!..