Geçen cuma akşamı kurstan çıkmış eve doğru yürürken farkettim. Bulutlar bir ilginçti. Daha önce böyle bir bulut karmaşası görmemiştim.
Eve gelip tırıvırı işlerden sonra bazı sosyal medya hesaplarında da gördüğüm bulut şekillerine benzer bulut paylaşımları vardı.
Bu gün birkaç arkadaşa da söyledim şaka yollu; Çinliler bulutlarla oynuyor, diye.
Konular, birbiriyle bağlantılı şekilde konuşulur oluyor böyle ayaküstü konuşmalarda.
Bulut oluşumları bilimsel bir konu ya. Nasıl şekil şemal verebileceklerinden giriyoruz, bilim ve teknolojinin nerelere gelmiş
olabileceğinden çıkamayıp devam ediyoruz.
Bazen, ara soluklanmalarda, Elon Musk‘ın bir şarlatan olduğuna da getiriyoruz konuyu. Bu kadar tutarsız davranışlar sergilemesinin
bir tek sebebi olabilir, diyoruz; dikkat dağıtmak. Bir bakıyorsun Coin alıyor, bir bakıyorsun araba yapıyor, bir bakıyorsun roket patlatıyor,
bir bakıyorsun xlzz889 gibi numara isimler verdiği çocuk doğurtturuyor…
Ozellikle bu roket konusu ilgincime gidiyor. O kadar zor değil bir roketi indirip kaldırmak. Prometheus filminde bir gemi var ya. Aynı onun gibi
gemiler yapılabilir. İşin açıkçası, dalga geçiyor yani insanlarla.
Bir amaç var belli de ne yani böyle milyar dolarların filan var diye maytap geçmek.
Her zaman gizli bir gündemleri olur. Bilim ve teknik, biz normal insanların sandığından, hatta kendine akademisyen diyen insanların sandığından bile
çok ileride.
Başka gezegenlerde üsler çoktan kuruldu. Işınlama çoktan yapıldı. Tarih, bildiğiniz tarih değil. –En azından, Göbeklitepe‘den biliyorsunuz–
Yapay zeka… o iş çoktan beridir tamam. Veri kaynağı biçimlendirilmeli. Veya elenmeli. İnsan, yani. Veritabanlarının bir şekle sokulması gerek.
Şekle soktukları sizsiniz.
Bir bulutlar kaldıydı. Şekil şekil bulutlar.
Niye sana söylesinler? Niye sana sunsunlar?
Sen ne işe yararsın? Öğretmensin, manavsın, siyasetçisin, mühendissin, yazarsın, şarkıcısın, esnafsın…
Sen ne işe yararsın?