Öncelikle şunu söyleyeyim ki; bir 4.0 gelişimi gerçekten var. Tabii, bu gelişim illa ki olumlu bir gelişim manasında anlaşılmamalıdır.
Yani, akraba diyorsun, yakın diyorsun, kan bağın var diyorsun veya hısımdır diyorsun…
Zaten kala kala 3-5 “güvenebileceğin” kişi kaldı, diyorsun;
iyi olmak için elinden geleni yapıyorsun(maddi+manevi); bir bakıyorsun ki elalemin yapmadığı veya çok rahat yapabileceği kötülüğü
onlar yapmış oluyorlar ve bu anlık bir gaflet ile açıklanabilecek bir şey değil; gerçekten bir akraba 4.0 gelişimi var.
Zaman zaman, işten veya dışarıdan arkadaşlarla sohbetler sırasında, pat diye sorarım onlara; senin de şerefsiz akrabaların var mı? diye.
İlkin şaşırırlar… Sonra, ben kendi şerefsiz akraba-hısmımdan bahsedince onlar da dökülmeye başlarlar.
Şimdiye kadar konuştuğum herkesin hemen hemen hepsinde en az 3-4 şerefsi-xl akraba var.
Bende akraba pek kalmadı.Yani yaşıyorlar ama kalmadı. Belki zorlasam, bir tane anca çıkar.
Yani toplamda bütün kan bağım olan kişileri topla, belki zorlasam bir kişi çıkar düzgün.
İrdeliyorsun… Travma yaşatıyorlar… Allahtan ki diyorsun, travmaların tillahını yaşadığın şu ülkede, bir bakıyorsun ki aşılanmışsın.
Daha güçlü karşılayabiliyorsun en ağır travmaları… Hudutlar daha net çiziliyor. Ve çok şükür şu an, onlar henüz anlamamış olsalar da,
hiçkimseyi akrabam olarak görmüyorum. Hatta insan olarak bile görmüyorum.
Eskiden, ergenler gibi, insanları iyi ve kötü diye ayırırdım. Şimdi ise insan olmayanlar ve diğerleri diyorum.
“Diğerleri” ise “diğerleri” sadece. İyi demiyorum.
İrdeliyorsun… Sorun nedir? diye başlıyorsun. Sorsan onlara, ki kemikleşmiş bir kokuşmuş ortalama’dan rahat bir “vicdan” ile
seni aptal, akılsız, veya bilmem her türlü bir şeyler ilan etmeleri saniye sürmüyor.
Akraba harici de, diğer insanlara, yani topluma bakyorsun… Sorun nedir?.. diyorsun… Ana sorunlardan birini çoktan buldum bile…
Para hastalığı... En insan gibi gördüğün büyüklerinde bile bir para hastalığı var. Yani en belirgin sebep bu.
İnsanları ahlaksızlığa iten bu. Kendilerini ahlaklı ilan etmeleri için de mutlaka bir “masum nesne” bulup her kötü şeyi ona yansıtmaları gerekir.
Çekememezlik her zaman var. Bilmen kaç kitap okumuşsun, kaç insan yetiştirmişsin, hangi zor okulları bitirmişsin, kaç puanlar almışsın,
yapmışsın daha birçok şey-kimsenin duymadığı ve yapamadığı, ve fakat dışavurumcu değilsin. Dışavurumcu olsan ne olur; karalamak ve aşağılamak
için fırsat gözlerler. Hatta sizi, elaleme- elin oğluna elin kızına rezil ederler.
Bu çekememezlik de aslında para hastalığına bağlı.
Örneğin; bizde bir enişte var. Aklı yettiğince para para diye çırpınır durur yıllarca. İmrendiği kişiler(zenginler) vardır.
Onlar gibi giyinmeye çalışır, onlardan laf açar durur, (zenginin malı gerçekten züğürdün çenesini yoruyor),… fakat ara ara bir şey olur psikolojisinde;
çöküntü olur psikolojisinde; yani hani ulaşamıyor ya onlara, işte o anlarda aşağılayacak birilerini arar. Bulur, aşağılamaya çalışır.
Tatmin olur. Sonra tekrar para para diye çırpınmaya devam eder. Beri sebep, veya yan-bitişik sebep çekememezlikle ilgili.
Para+çekememezlik(imrenme). Tahteravalli gibi de aslında bu mekanizma.
Bu psikolojik mekanizmalar akrabalar dahil herkeste var. Tabii, işin içine tüm kan-bağlı kişiler girince iş daha tiksinç hale geliyor.
Fakat bir rahatlama da oluyor. Ne mecburiyetim var ki üzülmeye. Çok da üzülmedim.
Bu tür şeyler aslında insanı güçlendiren de şeyler. Kötü şeylere de nimet olarak bakmanızı sağlayan nadir şeylerdendir hemen hemen bütün
akrabalarınızın şerefsiz-ahlaksız çıkması. Kötü şeyler de bir nimettir. Ekmeği yersin, nimettir.
Kötüyü de kalp yer; nimete dönüştürmek sana kalmıştır.
Bu yazının teknik yönüne gelecek olursak… İnternet… teknik bir şeydir. İnternet, insanların imrenme+para hastalığını tetikledi.
Akraba+internet= Akraba 4.0 (Şerefsiz kan bağlılar)
*
Daha önceki bir yazımda da son kan bağlılarımın yaptıklarından bahsetmiştim:
https://www.yazarportal.com/teknik-dusunceler-14-dinleme-yazilimi/175092/
Biraz daha param olsun, robot akrabalar üzerine yoğunlaşacağım. Robot-yapay zeka yapacağım yani. Yapsalar yapsalar arıza yaparlar. O da ahlaksızlık sayılmaz.