Halk Eğitim merkezinde çoğunlukla 163 ders saatlik kursu veriyorum.
Halk Eğitim merkezlerinde an itibarı ile 70’i geçkin bilgisayar kurs çeşidi de verilebilir.
Talep hangi yöne ise o kurslar verilir.
163 saatlik temel kurs müfredatına Bilgi Güvenliği modülü de eklendi. 3 sene oldu ekleneli.
Bilgi güvenliği, siber güvenlik anlamına geliyor yani. PC, laptop, android telefon veya tablet ve diğer bilgisayar türlerinde
almaları gereken önlemler konusunda bilinçlendirme çalışması yapıyoruz.
Kursiyerlerin bilgisayarlarla-heykırlarla ilgili yaşamış oldukları kötü deneyimleri anlatmaları da derslere katkı sağlıyor.
Kiminin parasını çalmışlar, kiminin bilgilerini çalmışlar, kiminin posta hesabına girmişler, kimini kadın kılığına girip trollemişler…
Bu tür şeylerin başlarına gelmemesi için nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgilendirme yapmaya çalışıyoruz.
Onların başlarına gelenler dışında benim de başıma gelen olayları da anlatıyorum ki bunlar da hatırlamaları gereken dersler olsun.
Benim başıma iki tür şey geldi. Bir türü; kadın kılığına girip trolleme ve trojan atma şeklindeydi. (BearPlay)
Diğeri; cep telefonuma dinleme yazılımı yükleme şeklinde bir girişimdi.
Başka örnekler de var. Fakat onlar, deneysel maksatlı işlettiğim web sitelerime yapılan saldırılardı. (Hala da devam ediyor)
SQL injecktion(veritabanına sızma), admin şifre zorlamaları, Ddos denemeleri filan.
Yıllar içerisinde, web sitelerine yapılan saldırıların önemli bir kısmı yakınımda olan, beni tanıyan insanlar tarafından gerçekleştirildi.
İki örnek:
Birisi; Turhal‘dan Mustafa diye bir arkadaştı. Kendisi yapmamıştı aslında, arkadaşlarına yaptırtmıştı.
Bir tanesi de Şarkışla‘dan Gökhan. O da aynı şekilde bir arkadaşını okula gönderip, soru sorma bahanesiyle, benim kullandığım
bilgisayara keylogger yükletmişti.
Benim yaklaşımım şudur; şöyle geri durup neler yaptıklarına bakmak. Daha çok, kendilerini ispat etmek-psikolojik tatmin
maksatlı olduğu için pek de ses çıkarmam. Karakteristiklerini anlamaya çalışırım.
– Hacker-lığa giriş. Ders 1: Sizi hacklemelerine izin verin.
Hacker‘lığa hiç ilgi duymadım. Yani şu sisteme sızayım, bunu gözleyeyim, psikolojik tatmin yaşayayım…gibi istençlerim olmadı.
Hacker olup da iyi şeyler yapayım da demedim.
Kutsal ilan ettiğim, veya uhrevi bozukluk sebepli bir eksikliğimi bir nesnede yükseltmek-gizlemek maksatlı oluşumlara da hiç katılmadım.
Ama güvenlik -ki haliyle nasıl saldırıldığı, nasıl sızıldığı ile ilgili çok fazla teknik mecra karıştırmışlığım vardır.
Yeni tür saldırıların nasıl gelebileceğine ilişkin sonuçlar üretmek de böylece mümkün oluyordu benim için.
Hacker nedir? Onun da cevabını, yazının konusu olduğu için vereyim.
Hacker; bambaşka bir kafadır. Sanki sinyallerle arkadaştır; bilim bir bahçe, kendisi de çocuktur.
Gerçek bir hacker‘ın kim olduğunu kimse bilmez. Hacker, dünyasına kimsenin girmesine izin vermez.
Onun evreninde her şey teknik bir şeydir. Oyuncaktır.
Sayılabilse; bu dünya da şu anda en fazla 10 tane hacker vardır. Diğerleri, tabancayla oynayan şempanze gibidir.
“Açık bulan hacker” gibi haberlerde gördüğünüz şeyler hacker‘lıkla ilgili değildir.
***
Herkese tavsiyem: hacker değilseniz hacker’lıkla uğraşmamakta fayda vardır.
Fakat siber güvenlik önlemleri konusunda bilgi kaynaklarına ulaşıp önlemler almanız en mantıklı yaklaşım olur.
Teşekkürler, bilgilendim.